Karanfilin öyküsünü bilen var mı aranızda?
Karanfil vaktiyle Güney Asya ülkelerinde yetişen bir bitkiymiş, milyon çeşit bitkiden bir tanesi. Coğrafi keşifler sırasında farkına varılmış ilk.
Geminin kaptanı erzak ve su depolamak için bir adaya yanaşmış. Bu ada daha önce hiçbir insan ayağının değmediği, bakirliğini koruyan sadece hayvan ve bitkilere ait bir adaymış. Devasal ağaçlar, kimliksiz hayvanlar ve onca bitki ile dolu bir ada. Karanfil de o adada yaşamını sürdüren kendi halinde bir bitkiymiş, insan elinin kirletmediği bir bitki.
Meraklıymış içi içine sığmayan kıpır kıpır bir bitki
Daha önce hiç tanımadığı insanları görmüş. Gelişmişliğine bakmış, daha yakından tanımak istemiş onları. Yolunu düşünmüş… Tüm güzelliğini göstermeliymiş, öylede yapmış; katmer katmer açmış tüm yapraklarını, en güzel renge bürünmüş. Güzel kokular saçmış etrafa.
Tayfalardan biri bunu fark edip kopartıp dalından koklamış sonrasında, kaptanın buyruğuna kulak verip ve aceleden karanfili terli sırılsıklam cebine atıp erzakı gemiye yüklemeye koyulmuş.
Gerekli olan ihtiyaçlarını depolayan gemi mürettebatı yollarına devam etmişler.
Bizim meraklı karanfil tayfanın cebinde çoktan unutulmuş bir vaziyette yolculuğa başlamış.
Tabi ki ilk başta onu bu maceraya sürükleyen istediği şey bu değilmiş. Sadece ilk defa görüp erak ettiği bu canlı türüyle bir şekilde irtibat kurmakmış. Beklediği gibi olmamış üzerine dar bir cebe hapsolmuş. Yapacağı bir şey yok, kaderine boyun eğmesi gerekiyormuş. Öylede yapmış.
Günler süren yolculuğun ardından bir limana demir atmışlar.
Tüm gemi çalışanı evlerine dağılmış. Tayfa da öyle, tabi ki cebinde ki karanfil de. Evine vardığında tayfa ilk işi üzerinde ki kirli elbiseleri çıkartıp güzel bir banyonun ardından, sıcak bir çorba içmek olmuş.
Tayfanın karısı çıkarttığı kıyafetleri ceplerini kontrol ettikten sonra yıkamak üzere çamaşır sepetine atmış.
Kontrol ederken bulduğu çoktan rengini atmış, suyu kesilmiş, kupkuru karanfile bir anlam verememiş. Ve bahçeye diğer bitkilerinin arasına fırlatmış.
Karanfil artık yeni vatanında fakat ölmenin arifesinde çaresizmiş. Hayatının son demlerinde bir imkânsız gerçekleşmiş. Bu imkânsız ödül mü yoksa ceza mı bilinmez. İlahi adalet tecelli bulmuş. Olmazı oldurmuş yine doğa ve canlanmaya başlamış. Zor da olsa karanfil yeni vatanında nefes almayı başarmış. Yeşermiş.
Günden güne büyümüş bu bahçe köşesinde, ama çaresiz ama yalnız. Yapacağı fazla bir şey yok yeni vatanı koca koca kayadan binalar, soluk almayı güçleştiren bir hava yeşilsiz bir doğa.
Nasıl yaşayabilir?
Kabul etmese de kaderini yapacağı fazla bir şey yokmuş.
Yalnızlık can acıtıcıymış. Varmış tabi bitkiler. Varmış onun gibileri çevresinde.
Ama vatanı arkadaşları çok uzaklarda, güçlü olması gerekiyormuş, öylede yapmış daha bir saçak salmış toprağa. Bir yandan da içten içe ağlıyormuş. Çaresiz özlem özlem kokmuş gözyaşları. Hiç bitmeden tükenmeden akmış. Can yakıcı bir kokuymuş bu. Hasret hasret yayılmış etrafa. Acısı gün be gün artıyormuş, arttıkça biraz daha kokmuş bizim karanfil.
Yoldan gecen bir genç fark etmiş bu kokuyu. İnsanın ciğerlerine işleyen yakıp kavuran o kokuyu. Hiç düşünmeden, her damla gözyaşında kendinden bir parçayı koparıp doğaya salıveren karanfilin kokusunu.
Daha sonra başka bir tanesi, başka bir tanesi daha, artık tüm doğa karanfil kokar olmuş.
Bu koku özlemin kokusu kabul edilmiş. Sevdanın kokusu. Gün geçtikçe yayılmış ünü tüm insanlığa.
Karanfil dalları dikilmiş en imkânsız mezar taşları diplerine.
Kavuşulmazlıkmış bu koku hasretmiş, karanfil kokulu sigaralar gönderilmiş hapishanelere.
Sevdalılar birbirlerine onun kokusuyla haber iletir olmuşlar.
En sevda halleriymiş en çaresizlikleri karanfil, en umudun tükendiği anlarda yoldaşlık eden sevgililere.
İmkânsızlığı umuda dönüştüren; istemsizce yaydığı bu kokuyla umutsuzluğunda var ettiği umudu yayan bu bitki kutsal sayılmış o gün bu gün.
Umutla perçinlenmiş bir sevda kokusudur artık
Hasretin kokusudur.
Kendine biçilen hasretin kokusu…
Kayıt Tarihi : 31.8.2007 22:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
umuda özlemin bitmeyen kokusu
iyice sar, buram buram tüteyim
...karanfilce
TÜM YORUMLAR (1)