“ahh, sabah oldu, sabah oldu / ……………………….”
nikotin kokusu soluğumuzdan değil, yarın kadar yakın, aldırmayın
alkolden yanmamış olsa da ciğerlerimiz, yanacaktır yarın, ağlamayın
her gün taze bahar renginde açıyor, müjde dallarında çiçeklerimiz
gün doğarken çıkıyoruz yola, birbirine çok benziyor düşlerimiz
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Belki de her şey bir andır.........
Teşekkürler Cevat bey, keyfli bir okumaydı....
Saygı sevgi ile
KUTLUYORUM...GÜZELDİ
SELAMLARIMLA
Omzunuzdan martı kuşları,ellerinizden çiçek kokuları ve yüreğinizden sevgi hiç eksilmesin
Güzeldi dökülen dizeler birbirinden...Ayrım yapamadım birini diğerinden..Paylaşımı için çok teşekkür ederim. sahibinden....Böyle güzel duyguları esirgemediği için bizden..
Ne yazık ki?
Savaşlar sonunda, cahil, aç, sefil, yoksul kalmış bir toplumun....
Gelişme adına koşturulduğu batının arkasından,
Çıkarı çok çabuk öğrendik helalinden...
Çıkarlar uğruna nice hayatlar feda ettik keyfinden...
Siyasi, ekonomik, ranta yönelik çıkarlar eşliğinden..
Bir nesil ders almadı helalinden...
İşte çarşıyorlar, kellifi felli toplum önünde düşünce züğürtlüklerinden...
Ve bir hayatımın dem vurdu akşamından geceye...
Sabahı doğar mı bilmem, gelecek nesillere...
..
Değerli kardeşim.. çalışman beni aldı götürdü..
Çok şey bilmiyorduk... Ama heyecanlarımız vardı.
Ülke adına, kendimiz adına ne çok şeyler söyledik...
Ne çok yanlışlarda birbirimize düşürüldük.
Adam diye bildiklerimiz fos çıktı helalinden...
Hayatın seyrini anlatan çalışmanızı çok sevdim. Tebriklerimi yollarım.
çok güzel bir anlatım dı.. hayatımız bir şerit gibi canlandi gözlerimde..tebrikler
'ömür dediğin nedir ki bir akşam üstü güneşi...çok çok güzeldi helede o gençlik günleri ...12 Eylül canlandı gözlerimde...kutlarım'
-Akademik bir çalışma hiç riyasız,,
-Fakültelerde ders olarak verilmeli bence..
-Ölmez bir edebiyat eseri...
-Bunları en kısa zamanda kalıcılaştırıp, yazım alanına kazandıracağız nasipse..
-selamlıyorum iki ehil edebiyatkçıyı...
Karanfil kokulu kelebekler
“ahh, sabah oldu, sabah oldu / ……………………….”
nikotin kokusu soluğumuzdan değil, yarın kadar yakın, aldırmayın
alkolden yanmamış olsa da ciğerlerimiz, yanacaktır yarın, ağlamayın
her gün taze bahar renginde açıyor, müjde dallarında çiçeklerimiz
gün doğarken çıkıyoruz yola, birbirine çok benziyor düşlerimiz
tek ayaklık cezalara çoktan razı olsak bile, kara tahtamızın önünde
gene de her direnç çok kolay bileniyor, bu ilk gençlik günlerimizde.
diyelim şafak kırmızısı bir film oynuyor, gelinciklerimizin tarlasında
sinemaya niyetleniyoruz, nasılsa içi boş derslerin yada okul çıkışında
ama bir ihtimal, ihtilal saatine yakalanıyor, gişenin önünde kalıyoruz
yakın tarih kitaplarına yazılacakları, yarını beklemeden orada yaşıyoruz
/Sonra fırtına yürekli ve yaramaz çocuklar olup sigaraya, içkiye ve dört duvar arasında yaşamaya birlikte başladık. Sabahlara kadar uykusuz kaldık. Kimileri için berbat zararlı ama memleket hayrına düşüncelere kapıldık. Sehpalara gönderilip, dağlarda kurşunlandık.Oysa yolun daha çok başındaydık/
……….
anlatılmaz sevdalardan olurum, sakın geçmeyin kapımın önünden
buyur eder alırım içeri ve bir daha ayrılmaz gözlerim, gözlerinizden
hep o sakin saatlerdir ayakların iskeleden suya değdiği, yakamozlardır
hicaz makamında sarı yaprakları sallayan dalgalar, açıklarda saklıdır
bir fırtına ki titretir denizdeki fenerleri, neden suskunsun bilemezsin bile
hasret sönmeyecek bir yangının dumanı gibi, tüter eksik sevişmelerde
gelir bir sonbahar yağmuru, güneşi kovalayan gündöndü tarlasında
geçmiş bütün saldırıların üzerinde konfeti bulutları, gün batımlarında
neyse diyorum sen varsın şimdi, el ele geçeriz altından gök kuşağının
bir günlük yaşam sürecinde buluruz karşılıklarını, yaşanmamış hatıraların
/Sonra kenara çekilip yol verdik, önümüzden geçen yeni heyecanlara, omuz tuttuk
omzumuza konan martı kuşlarına. Bir ara gözümüz takıldı çok yükseklerden geçip giden bir uçağa, ardında bıraktığı ve giderek dağılan buzdan bir çizgi gibi kristal damlacıklara.
Güneşin son ışıklarında ve bir açık denizin kıyısında/
“………………………………………./ bugünde akşam oldu”
Uzungemici…Bu rumuz Cevat ÇEŞTEPE ile salt sayfa formatında değil,yaşam formatında da bütünleşiyor.Şiirlerinde sık sık denize yönelik imgelemlerin belirmesi sanıyorum bu yüzden.
O’nu bir yerlerden bir yerlere taşıyan geminin hangi ‘’gizemlerl’’ barındırdığını Sayın ÇEŞTEPE yazdıkça öğrenebileceğiz.
Karanfil kokulu kelebekler,adlı şiirini bu o arayışa yönelik olarak değerlendiriyorum.
İlk bakışta neleri çağrıştırıyor bu şiir?
Daha ilk bölümde:
‘’ “ahh, sabah oldu, sabah oldu /’’
Dizesiyle sorunun yansımalarını görebiliyoruz.Kimi zaman sevilerden, kimi zaman kişisel yalnızlıklarından,anılarından kurulmuş bir şiir! Bu anılar,Şair’in belleğine derin çizikler atmıştır.Ülkemizin ve insanlarımızın geçirdiği değişim/dönüşüm dalgaları; karşıt görüşlerin iletileriyle Türkiye’yi yönetmeye talip olanların kıyasıya kavgaları,sistemin kendini koruma refleksleri; kıyımlar...şiirin çeşitli kesitlerinde ansıtma yöntemiyle yer etmiştir.
Bulunduğu toplumdan soyutlanamayacağına göre Şair de bu yaşamın hem içinde hem de kıyısında köşesinde bulunmuştur.O,geçmiş zamanı belleğinde yer eden dipnotlar şeklinde şiirinde sunarken ‘’kestirmeden’’ gitmeyi yeğlemiştir.
İlk gençlik günlerinin netameli koşullarını anlatırken’’ sinema’’ kurmacasını hem o günün bir eylemine,hem de o zamanın gençlik gündeminde ikinci bir izlek olarak var kabul ettiğimiz aşklara vurgu yapmak için özenle kullanmıştır.Bu aşkların başlangıcı belli değildir ama bitişleri:
‘’
anlatılmaz sevdalardan oluru...
................
anlatılmaz sevdalardan olurum, sakın geçmeyin kapımın önünden
buyur eder alırım içeri ve bir daha ayrılmaz gözlerim, gözlerinizden
kutluyorum,saygilar
Bu şiir zaman tünelinin iki ucunu birbirine bağlamış gibi. Bir tarafta güneş doğuyor öte yanda güneş batıyor . Ya içerde neler oluyor . Hangi aşklar ne zaman ve hangi ölümler ne zaman yaşanıyor ..
Sabah türküsünün melodisi ile başladım okumaya akşam şarkısının hüznü ile bitirdim . Daldım gittimmmm..nerelere ...
Uzun lafın kısası çok güzel .Tam usta işşiki nasıl hemde.
Tebrik ediyorum sayın Cevat çeştepe .Ekinize sağlık. Yüreğinize sağlık .
Ve tam puanımı veriyorum.
Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta