ah!
karanfil
tırmanalım
kalbi dikenli bayırlara
dil hançeresinden gelir sükût
kirpiklerimin arasından kanar gök
iki kaşımın ırağında uyanır daralan gün
karanlıkları eteğinden tanır
gülce annem
gel vurulalım yollara
candan öte ruhtan öte
hiçliğin ortasında kaybolalım
bastır parmaklarını kanamasın yaralarım
meylim yoktur aşıklara gidelim
ince bilekli çöllere
haydi
karanfilim dinlemiyorsun beni
icazet edelim rüzgârların uğultulu davetine
uyku güzel rüya tatlı duymuyorsun beni
siyah gelinliğini örtmüş gece
gündüzün üstüne
bekler bizi annem ruhların gönül bahçesinde
iki örüklü saçımı topla tak çilekli tokalarımı
geçelim rengi kızıla dönmüş
nehirlerden
karlar düşüyor Erciyes’in dik tepesine
üşütmeyelim yaz günü yunalım arınalım serin sularla
hiçliğin sesini duyalım akustiği yüksek gürültünün uzağında
karanfilim anlamıyorsun beni merhem kar etmez yaralarıma
selam söyleyip gidelim çağlayanlara derdimizi gömelim bağrımıza
sıkar tenimizi boşluklar kanatlarımızı bırakalım toprağa
ruhumuza sarılıp kuş gibi gidelim
bekler bizi gülce annem
omuzları çökmüş yalan dünyanın
kederleri geçmişin dengine vurup rüzgâr gibi havalanalım
dağlara ovalara ağaçlara yollara el sallayıp
soyunup bedenimizi hiç doğmamış gibi
ana rahmine koşalım
yaseminler çiçek açmış karanfil
kokusu savrulmuş göğün mavi dudağına
bak ayak izlerimize yetim kalmış okul yolunda
haydi büyümeden gidelim
gidelim annem
beklemesin
ardımızdan ağlarsa ağlasın
bırak gün doğumları
19022024
09:08
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 20.2.2024 15:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
merhaba şiir, merhabalar...
hoş geldiniz çok teşekkür ederim....
Selâm ola!
KutluyorumSevgiyle…
tam da öyle ...
ne güzel bir yorum çok teşekkür ederim
sevgiler
TÜM YORUMLAR (4)