Karaltılı Şiirler Şiiri - Kağan İşçen

Kağan İşçen
2329

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Karaltılı Şiirler

sayılı günlerimizle gelir o derinlik
anlamında sakladığı gizle birlikte büsbütün
bir ömür kadar uzak kaldığımız o ansızlık...

soğuk iklimlerden koşup geldiğimiz
o deniz mavisiyle zengin vahşi soluksuzluk
içinde sakladığı gelinciği sunar öfkemize...

biz hiç elele dolaşmadık sahillerinde
bebek uykularına dalmış hiçbir kentin
ıslak caddelerinde süreksiz tattık yalnızlığı...

hırçın külhanbeyi edası vardı o gece göğün
birbirimize son kez baktığımızdan kuşkulu
ellerim yumuk yumuk ölmek istemiyorum sensizliğe...

hiçbir köy yolu bu kadar hırpalanmamıştır
hiçbir yürek şiirleriyle bu kadar dalgın susuk
seni istiyorum seni anlasana bu son çaresizliği...

gülüşünün gergefine saydım tüm insani isteklerimi
beni anlamadığın zamanlarla birebir örtüşük
temmuz güneşi saçlarına vuruk bir çocuk yap beni...

kısacıktı bir ömür seni sevmeye birazcıktı
doyumsuz özlemlerle ödüllendirdik meltem fısıltılarını
taşların yandığı bir ağustosta al kalan kokularımı...

benden geriye seni sevmek kalacak incecik karınca sesli
ve ben ölünce dünya yuvarlanır belki seni sevmekte
bütünleşir her şey diğer yarımıyla diner bu şarkısız tılsım ağrısı...

ben evrenin artı biriydim sen evrenin kendisi -yalnızdım öylesine kötü-
ve ağlayınca uzaklara seyriyen çocuk bakışlı gözlerinin saçak altıyım
benimse sana seyriyen çocuk bakışlı gözlerim ağlayışının kaçak altı...

gidişinin alıcı bir sesi olmaz bilirim hiçbir zaman anımsatacak hoş bir kokusu
dönüşünün tozlarını toplayacağım bu yüzden vefasız ihtiyarlıklarıyla güzlerimizin
aşk...kapı aralığından bakan genç kız umutları gibi tazedir ölürken bile
gerisi belli belirsiz silik ve incecik bir
karaltı...

Kağan İşçen
Kayıt Tarihi : 1.3.2012 22:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kağan İşçen