Karahıdırlı Destanı Şiiri - Murat Arıcı

Murat Arıcı
100

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Karahıdırlı Destanı

Kim olduğumuzu bilmeyen cahil,
Merak edip sormuş benim atamı.
Anlatalım biz de öğrensin gafil;
Bu dağa ev kurmuş benim atamı.

Kervan yaylasını, perçem belini,
Tarumar etmişler Barçın elini.
Akıtmış gelinler gözün selini.
Onca asker vurmuş benim atamı.

Gedik Ahmet denen bir zalim paşa,
Ferman çıktı diye dikilmiş başa.
Kalmışsın üst üste deyip her taşa;
Kılıç çekip sürmüş benim atamı.

Sağ kalanlar yarı yolda birleşmiş.
Yurt tutup Şeykem’i tekrar yerleşmiş.
Zamanla aşiret iyce gürleşmiş.
Bu kez veba kırmış benim atamı.

Dört kardeş bir olup çıkmışlar yola.
Kara Hıdır, vermiş ilk önce mola.
Diğerleri demiş, hayırlı ola.
Veda için sarmış benim atamı.

İnoluktan çıkan suyun damarı,
Tekneliden akan cennet pınarı,
Merkezinde duran ulu çınarı,
Bir araya dermiş benim atamı.

Karaman ilinden gelen bu oba,
Hür yaşamak için olmamış teba.
Düşman edememiş onları heba.
Savaşlar da karmış benim atamı.

Rahat yaşayalım diye ahirde,
Akmış kanı oluk oluk nehirde.
Kalmış birçoğu da Seddülbahir’de.
Anzak yere sermiş benim atamı.

Adı gibi bahtı olsa da kara,
Artık düşmemişler bir daha dara.
Dayanmamış işte dağ bile zora.
Göremeyen körmüş benim atamı.

Bu köyü hep böyle bostan sananlar,
Komşuyu yalnızca dosttan sananlar,
Ceddimi bir garip destan sananlar,
Bilip şimdi görmüş benim atamı.

Murat Arıcı
Kayıt Tarihi : 6.8.2008 12:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Arıcı