KARADENİZ ŞİİRLERİ

Ben kuzeyin oğlu
Kara denizin hırçın çocuğu
Karadeniz yıkamış ruhumu
Onurumla ayakta dimdik
Alnım açık, yüreğim engin
Sevdalarım yüce kara deniz kadar engin
Ben kuzeyin oğlu
..

Tayfası yok gemimin ben tek tabancayım Gene sevdali yüreğumle tayfa aramaktayım Karadeniz kabarma gör bende yaralıyım Sevmemiş sayma beni ben öteden karalıyım Devirme kayaları suçu yok günahı yok Benide böyle yakanın vicdanı yüreği yok Kapıldım bir denize oda karali değil Meğer sevmiş sanmışım benden oralı değil Afrası tafrasını çektim sandal gibi Karadenizim kızma sevdiğim yok senin gibi Kayalar kuma döner yüreğim muma döner Bu dünya yalan dünya elbet banada döner Kaptırmış gidiyorum Karadeniz seferim Bilmem bu yaralı yürekle daha nasıl severim Aşk dediğin yürekte günlük değil ömürlük Kabarma Karadeniz senle sevdam ebedi özgürlük Bir sana ağlarım bir de yanan geçmiş ömrüme Bu gidiş iyi görünmez seninle giderim ölüme Kaptırdım yüreğimi yine deli kara sevdaya Rüyalar bitti karadeniz artık gel dönelim dünyaya
..

Şimdilik suların senin tertemiz.
Denizlerimizi temiz tutalım
Tüm gözler üstünde kalırsın temiz
Çeşitli balıklar tutup satalım

Denizle yaşantım daim şenlenir
Çevresiyle deniz ülkem ünlenir
..

Karadeniz köpük köpük..Kıskanır seni.. Karadeniz dalgalı.. Esen deli poyraz kıskanır.seni, Sakarya veda eder Anadoluya üzgün... Davet eder sevgiye, sevgiliye herkesi.. Denizi kumu plajı.... Dalgaların ritminde köpük köpük karadeniz.. İster Maden deresinde... İster kayıkla Longozunda gezinin... Sizi bekliyor..yemyeşil ormanlar.. Sizi bekliyor Masmavi Deniz... İşte Size Karasu..
..

Mayıs bitince başlar,
Bizim orda hayatlar.
Kimi gider çaylığa,
Kimi mısır ayıklar.

Güzel olur yazları,
Türkü söyler kızları.
..

KARADENİZDE


Dağlar Karadenizde
Mavi iplere tutunmuştur
Yaylalar Karadenizde
Aramadan bulunmuştur
..

İstanbul boğazı ile Marmara’ya
Marmara ile Akdeniz’e açılan
461.000 km2 alanıyla bir iç deniz
Karadeniz, suyu az tuzlu deniz

Birçok nehrin beslediği, suları soğuk
Derinliğiyle korkutucu ve karanlık
..

İstanbul boğazı ile Marmara’ya
Marmara ile Akdeniz’e açılan
461.000 km2 alanıyla bir iç deniz
Karadeniz, suyu az tuzlu deniz

Birçok nehrin beslediği, suları soğuk
Derinliğiyle korkutucu ve karanlık
..

Sıkıntı soktun bize-sen Çernobil Çernobil
Verdin hep sıkıntıyı-çalışmıyor burda zil
Bütün Karadeniz’de-acı ile ıstırap
Kapladı bütünüyle-gerçekten olduk harap
Çernobil yıktı geçti-Karadeniz illeri
İnsanlar can çekişir-konuşmuyor dilleri
Yıkım ve zararları-rüzgarlarla illere
..

Sen ölümsüz bir sevdâ
Ben içinde fırtınalar kopan Karadeniz dalgası
Durulmaz bu dalga,
Ama sen Karadeniz'i durgun görürsün
Öyle bilirsin.
Sen öyle bil!

..

Kara deniz ben geldim,
Sen aynı yeşilsin!
Ben aynı karartıyla içimde,
Senin yeşilini çalmaya geldim.

Hayatımdan sana dakikalar getirdim,
Saatlerimle günlerimle sana geldim,
..

Karadeniz gibi gözlüm Derinliğine dalmak istedim bugün Kaybolmak istedim. Göz kırpışın gibi dalgalarında Ben sahilde bir kaya parçası Senin darbelerinle yağmalanan Yağmalandıkça parçalanıyor yüreğim Karadeniz gözlüm Sen benden uzakta susuz diyarlarda Varlığıma muhtaç özlemlerde yüreğin Kurduğun hayaller yüreğimde mesken tutmuş Gönlünden geçen sevda güneşi yakmasa da Hayallerimde ısıtıyor benimde yüreğimi Karadeniz gibi gözlüm Sakinliğindeki deliliğin ruhumdaki fırtınam benim İçindeki kum taneleri aşkımın damlaları Hava kararmış bulutlar isyanlarda Kopmaya hazır deli fırtınalar Özlemler sarmalamış bulutları Karadeniz gözlüm Varlığına muhtaç yüreğim gibi Deli dalgalar parçalıyor engel tanımadan Yok, ediyor önüne her geleni Varmak istercesine yüreğim sana haykırışları gibi Karadeniz gözlüm
..

Takalar...Tayfalar beslerim ben yıllardır, barınır bağrımda,
Birde balıklar, hamsi palamut, istavrit mezgit, vede çupra,
Süs nakışım, gerdanlıklarım var benim, hemde sırma sırma,
Akçakoca alaplı ereğli, benim ereğlim, dokunmayın kuzuma...

Kimi hırçın...Kimi suskun...Kimi sessiz...
Benim adım...Benim adım...Karadeniz..!
..

Sarı Zeybek ne hoş oynar oyunu
Ben bilirim Kütahya'nın yolunu
Kütahya yolunda urun boyunu

Oynaşırlar balıklar Karadeniz dalgalı
Bu yılki askerlerin başları kavgalı

..

Küllerim savrulsun dağlara
Karışsın dönsün yaprağa
Kar olsun, boran olsun
Yağsın kara toprağa

Dalgalı coşkun deniz
Hey gidi karadeniz
..

Takalar...Tayfalar beslerim ben yıllardır, barınır bağrımda,
Birde balıklar, hamsi palamut, istavrit mezgit, vede çupra,
Süs nakışım, gerdanlıklarım var benim, hemde sırma sırma,
Akçakoca alaplı ereğli, benim ereğlim, dokunmayın kuzuma...

Kimi hırçın...Kimi suskun...Kimi sessiz...
Benim adım...Benim adım...Karadeniz..!
..

Kabardıkça kabarmışsın, tüm hırçınlığınla,
Ne yaparsan yap nafile
Erişemezsin benim kabarmış kalbime.
Karadeniz oy Karadeniz!
Nice insanlara mezar olan deniz.
Bak bana da utan biraz.
Küçücük kalbimde gömülü bir sevgi
..

Karadeniz gibisin bugün
Hırçın vede dalgalı,
Şakaklarında şimşek,
Saçlarında lodos,
Ve gözlerinde sağanak,
Karadeniz gibisin bugün,
Avuçlarında toprak,
..

bu sene leyleği havada gördüm … 
tatil dönüşü daha bavulumdan telaşlarımı çıkarmadan düştüm yine yollara.
…
Karadeniz deyince akla farklı bir coğrafya geliyor. Oysa Karadeniz’in farkı sadece coğrafi özelliklerinden değil. Ayrıcalıklı doğal yapısı bir yana, binlerce yıldır çeşitli kültürlere kucak açmış bu bölgede yaşayan yöre insanının 'coğrafyası' da bölgenin kendisi gibi renkli, sürprizlerle dolu. Karadeniz farklı bir kültür; doğasıyla, mimarisiyle, insanıyla, deniziyle tüm ülke coğrafyasından içerisinde renkli bir yaşama ev sahipliği yapıyor. İnsan yaşadıkça seviyor bu memleketi; dimdik yamaçlarda çay toplayan, arıcılık, yaylacılık yapan çalışkan Karadeniz insanının da yapısı bu coğrafyaya uymuş sanırım.
…
Karadenizliyim derim sorulduğunda ama bu gezimde anladım ki hafif yavan kalmış Karadenizliliğim, Karadeniz’in bir şehrinde doğmak ve büyümek Karadenizli yapmıyormuş insanı bunu anladım.
Doğu Karadeniz’e gittim yakın dostumun davetiyle Arhavi’ye… Karnaval gibi bir Festival in ortasında buldum kendimi. Karnavaldı evet, Festival hafif kalır gördüğüm coşkunun yanında. Bir yanda farklı ülkelerden gelmiş bir çok konuk folklor ekipleri kendi ülkelerinin kültürlerini sahnelerken bir yanda bütün Arhavi tek yürek horon tutmuş tulumla sokaklarda. Horon için tuluma da ihtiyaçları yok ya hoş.! ! 
..

Bazen durgun ve sakin görünüşünde
Süzülen bir martı olurum
Bazen de karabatak gibi dalar giderim derinlere
Karadeniz gibidir hayat

Bazen hırçın ve azgın dalgalarında
Yüzen bir yunus olurum
..