Eklenelim,
Bir Karadeniz köyüne,
Denizin ağa eklendiği gibi.
Mavisine, yeşiline eklenelim.
Bulutuna, yağmuruna,
Yaylasına, ormanına,
Hamsisine, takasına,
Mısırına, lahanasına.
Bulutlu tepelerine tırmanalım,
Çiçekli dağlarına,
Yokuş yukarı kıvrılan yollarına,
İçinde Lazca konuşulan evlerine,
Sinop'ta Sabahattin Ali,
Dışarıdaki deli dalgaları tanıyan
Eski bir mahkum olalım.
Maçka'da bir Eyüboğlu,
Renkler, şiirler, metinler,
Sümela'dan gökyüzüne firar
Eski bir dua olalım,
Haçan olmaz demeyin ha,
Olur,
Maçka'da Deniz olalım.
Horon tepen gençlerden biri,
Dağ kulübesindeki ışık,
Fadimenin terliği,
İçine çay yaprağı konan önlük,
Güneş altında fındık olalım.
Tulumda,
Kemençede ses,
Çağıl çağıl akan derelerde köpük,
Kışın yaylada yaylayan kar olalım.
Anzer'de balcı,
Rize'de hızarcı olalım.
Dağ köyünde Gürcüce konuşan
Yaşlı adamın sigarasında duman olalım.
Pazarda sebzesini, sütünü satan isimsiz insan olalım.
Fırında kürekçi,
Tepelere eşsiz binalar yapan
Temel Usta olalım.
Oteldeki Ukraynalı Kadının
Uzaklardaki annesinin duasında bir bölüm,
Çocuğunun yüreğindeki hasret olalım.
Trabzon'da üniversite öğrencisi,
Atalarının sesini arayan,
Bir Rum turist olalım.
Eklenelim türküsüne,
Gurbette ağrıyan yanına,
Gücüne, enerjisine,
Küçük bir parçasıymışız gibi eklenelim.
Eklenelim, Karadeniz olalım.
28.06.2011
Şahbettin UluatKayıt Tarihi : 1.7.2011 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben Karadeniz'i belgesellerden bilirim, bir de güzel insanlarından.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!