Karadeniz'e Doğru

Karadeniz'e Doğru

Bir sonbahar akşamı başladı yolculuğum,
Yeşiller bir bir sararıp soluyordu.
Merakla beklediğim Abana yolu,
Tekerler döndükçe kısalıyordu.
Geceyle sessizlik çöktü her yere,
Sağımız sıradağ solumuz dere,
Güneş yükselirken mavi göklere,
Yorulmuş yolcular sahile iniyordu.
Kavuştum nihayet Karadeniz’e,
Hasretle yandığım soluk benize,
Bu rüzgar, bu koku, bu sesler bize,
Esir Türk illerinden dert getiriyordu.
Gittikçe küçüldü kumda adımlar,
Ancak Türk olanlar bu halden anlar,
Beyaz umutlarla gelen martılar,
Düş kırıklığıyla uzaklaşıyordu.
Ben böyle ufukta gözleri bağlı,
Kalplerde bu hasret yıllardır dağlı,
Düğüm düğüm gırtlağımda bir ağrı,
Yaşlar yanaklardan süzülüyordu.
Gözümde canlandı Hanlar Giraylar,
Nerde Tuna, nerde İdil, Volgalar,
Hasretle gürleyen coşan dalgalar,
Boynunu büküyor kahroluyordu.
Kırım, Kırım kırılsın bu zincirler,
Akmescitte ötmüyor bak bülbüller,
Sibirya da dillenen tüm bebekler,
Sivastopol marşını heceliyordu.
Cemiloğlu, Cengiz Dağcı, Aytmatof,
Ne bitmez çileymiş, of Allah’ım of,
Ettiğin yanına kalır mı Moskof,
Şamil’in erleri diriliyordu.

Halil İbrahim Güncan
Kayıt Tarihi : 23.6.2001 16:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Halil İbrahim Güncan