yasını tutuyorum karartığım düşlerin
yıpranmış divaneler gibiyim sokaklarda
amansız bir ütopya üfleyen pencereler
lif lif yoluyor dram seyyahı bedenimi
önümde, haksızlığın hesaba çekildiği
hiç kimsenin kimseyi tanımadığı mahşer
arkamda, kara kare ömrümü belirleyen
hatırladıkça yanıp tutuştuğum resimler
söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
yeniden bir nil olup taşarmıyım çöllere
kim giydirir başıma tacını nihayetin
kim takar bileğime hürriyet künyesini
karada balık gibi nasıl yaşarım söyle
gülüm, seziyorum; tahammülün kalmadı
ama dur; boşaltayım bütün çığlıklarımı
asırlardır köhne barınaklarda
küflenen, çürüyen çığlıklarımı.
at vuruldu; içim paramparça gülüm
gölgelerin ardına sakladım kusurumu
sen orada kayıtsızca gülümsüyor gibisin
ben burada damla damla eriyip akıyorum.
yinede, çiğnetmem kimseye gururumu
istenmediğim yeri sessizce terkederim
hatıra kalsın diye bırakırda ruhumu
mahzun bir derviş gibi boyun büker giderim....
28-9-2001
- sudaki balık
Kayıt Tarihi : 28.9.2001 22:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!