Karabulut Gibi Üzerime Çöker Gözlerin

Sinem dolu ateş yaklaşma yanarsın!
Nefretim küskün bana bakamazsın.

Ölüm denen zaman sarhoşu demek olur nafile
Heyhat nereden esiyor bu serin ve yalın yele

Hayat mı? O benim için nadide bir pırlanta
Efsunlu gece içeri dolar sessizce sana hasta

Okşar yine o yumuşacık tenlerin derin ve mağrur
Söner karanlık ışıkların haykırışı söner ve gurur

Dur gitme! Ne olur, dur bi söyleyeceğim sana
Olur, olmaz deme kırma beni ne olur anlasana

Zaten gidişin pek yamandı dönüşün ne olacak
Yine sessiz dere yine boş kalan sıcacık kucak

Haykırışım sana, bana, ona ve durmak bilmez zamana!
Dur diyorum! Beni dinle! Bırak artık hırçınlığını,

Nedendir bilinmez oldu, o günler boz kır çiçeği,
Seni unutmak bana zehir oldu bal içeceği…