Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
-------Anadolu'nun bağrından çıkmış, Osmanlının en Fetret dönemin de
çocukluğunu ve gençliğini yaşamış, Cumhuriyet kurulunca Atatürk'ün
izinden yürümüş. Şiir ve bestelerinde Cumhuriyete övgüler dizmiş.Her
daim minnet ve şükretmeyi bilmiş. Mustafa Kemal Atatürk'e en anlamlı
en samimi felsefi bir destan yazmış. Anadolu ozanlar geleneğini arşa
taşımış. Kara toprak destanı ile birincilik almış. Ama oluşuyla cehalete
meydan okumuş Edebiyatımızın gurur kaynağı büyük ozana Alalah
rahmet eylesin, mekânı Cennet, ruhu şad olsun.
-------Deyimleri, Kamyon arkası argo sözleri şiir sanan. Hece ölçüsüyle
yazmayı beceremeyip özgün saçmalığın ardına sığınan. Kargadan başka
kuş, Aşktan başka olgu tanımayan. ufku dar, feraset yoksunu Antoloji
sayfasını hatıra defteri gibi kullanan ve her şeyden önemlisi Din,Mezhep
bilmeden şiirleriyle fetva veren kişilerin Merhum Aşık Veysel'in her gün
en az iki şiirini okumalarını tavsiye ederim.
-------Geçen gün Ruhi Su'yun şimdi de Aşık Veysel'in şiirini seçtiklerinden
dolayı Sayın Jüriye teşekkür eder saygılar sunarım...
"Hakikat ararsan açık bir nokta" ifadesi, bektaşilikte/Alevilikte "Noktacılar" grubunun bir felsefesidir ki, onlar aynen şöyle derler: " KUR'AN'IN ÖZETİ, FATİHA SURESİDİR. ONUN ÖZETİ, BESMELE'DİR. ONUN ÖZETİ İSE, B HARFİDİR. ONUN DA ÖZETİ, ALTINDAKİ NOKTADIR. O İSE ALLAH DEMEKTİR. ONUN İÇİN DİNLE, DİYANETLE VE İBADETLE UĞRAŞMAYA GEREK YOKTUR. KİM ALLAH DERSE KURTULUP CENNETE GİDER." Bizim burada bu gruptan insanlar var ve namazında niyazında bir arkadaş, onlar tarafından kandırılıp namaz ve niyaz terk ettirilmiştir. Bu arkadaş da eski dostların gelip elindeki tefsir kitaplarını ve dini kitapları onlara dağıtarak "Artık bunlara gerek kalmadı ve ben kestirme yoldan nasıl felaha erileceğini öğrendim" diyerek onları da kandırmaya çalışmıştır. Bir de bunların, Ali-r.a-'ya atfettikleri bir yalan söz vardır. Güya Ali -r.a.- "İLİM BİR NOKTA İDİ, BUNU CAHİLLER ÇOĞALTTILAR" demiş. Ben bana bunu söyleyen o cahillere Ali -r.a.-'ın şu meşhur sözünü hatırlatıp onları susturuyorum: " EĞER SAVAŞ VE HİLAFET İŞLERİNİN YOĞUNLUĞU OLMASA İDİ, SADECE BESMELENİN BE HARFİNİN SIRLARINA DAİR KIRK DEVE YÜKÜ KİTAP YAZARDIM." O zaman verecek cevap bulamıyorlar. Allah ıslah edip akıl şuur versin amin!
Hakk'ın güzlü hazineleri toprakta değil, son Hak kitabı olan Kur'andadır. Çünkü gerçek hazine manevi hazine olan, ilim , irfan, hikmet, hakikat, marifet ve şeriattır. Topraktaki madenlerin ve maddi hazinelerin ise gizli saklı yanları kalmamış, teknolojinin imkanlarıyla alenileşmiş ve insanların hizmetine sunulmaktatır. Bu ikisinin arasındaki azim farkı görmeyenlerin biraz ayetle, hadisle meşgul olmaları gerekir.
Allah-c.c-, bütün varlıkları ve bizleri bir sudan yarattığını sonra da, o varlıkların hepsini de bizim emrimize amade kıldığını yüzlerce ayetinde açık bir şekilde ilan ediyor. Emrimize verilen bu varlıklar bizleri tanımazlar ve bilmezler. Onlar sadece Allah'ın kendilerine vahiyle neyi emredip neyden nehyettiğine bakarlar ki, bu gerçekler de yine Kur'ana onlarca ayetle beyan edilmiştir. Onun için, bizim asıl yarimiz bizim hizmetçilerimiz olan varlıklar değil, onları bizim emrimize teshir eden ve bize sonsuz lütuflarda bulunan alemlerin Rabbi olan Allah-c.c-'tır. Yaran ise, Onun son hak kitabı olan Kur'an-ı Azimüşşan'dır. Dolayısıyla, bize sebepleri hazırlayan müsebbib-i hakiki, yani Allah varken, sebeplerde takılmak ve nimetleri asıl verenin onlar olduğunu sanmak, büyük bir hata ve azim bir yanlıştır. Eğer kişi bunu bilerek ve kasten yaparsa, Allah'ın asla affetmeyeceği şirk günahını irtikap etmiş olur. Bilmeden yapanlar ise, öğrendikleri anda tövbe istiğfar etmelidirler.
Neyi varsa, bu kuluna O verdi
Benim sadık yarim yüce Allah'tır
Üste bir de, peygamberler gönderdi
Benim sadık yarim, yalnız Allah'tır.
Yeryüzünü sergi yaptı bizlere
Görsün diye, fer lütfetti gözlere
Hoş simalar lütfeyledi yüzlere
Benim sadık yarim, Yüce Allah'tır.
Lamba yaptı gökyüzüne güneşi
Yoktur arzda, o lambanın bir eşi
Haldaş kıldı, baba evlat ve eşi
Benim sadık yarim Yalnız Allah'tır.
İki dar'da O'dur bana tek Mevla
O'dur bana, tüm dostlardan en evla
Meşgul olmam, buna uymaz bir savla
Benim sadık yarim, Yüce Allah'tır.
Cihat ŞAHİN
Değerli ozanımıza Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun
İlham, Allah vergisi yetenek "her kim olursa bu sırra mazhar" her kula nasip olmuyor, herkes nasibince anlıyor.
Rahmetle, tazim ve takdirle anıyorum.
Nasıl da derin yazmış rahmetli şairimiz, mekanı Cennet olsun.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sâdık yârim kara topraktır
Dost dost diye nicesine sarıldım...
Aşık Veysel hayranı olarak rahmetle saygıyla anıyorum dünyada bir kaç ozandan biridir o insanı değerleri en çok işleyen ozandır .
Seni her zaman hatırında tutan dost, "Veysel Gözlü" olabilmek derdi.
Sâdık yârinde rahmetin bol olsun. :(:(:(
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta