Bir kağıt ki daha önce hiç çizilmemiş..
Bir kalem ki daha önceleri,
Bir kağıt yüzü bile görmemiş.
Buluşmuşlar bir el sayesinde
Ve çizmeye başlamış o incecik parmaklar
Kağıt’ın kalbini en derin yerinden kalemle…
Bir tutku olmuş adeta,
Duyguların koordinasyonunda ilerleyen
Kişiliğini arayan çizgiler...
O yamuk, kırılacak gibi duran parmaklar
Aşık olmuş kalemin kara çizgilerine.
Kağıt kaleme, kalem kağıda sevdalıymış...
Eller ise o kara kurşuna! ..
Bilirmiş kalemle kağıdın ki tam bir kara sevda!
Ama ne gelir elden, sevdalanmış bir kere kara kurşuna
Parmaklar, kalemi çizmeye zorlamış bir kere
Kalem çizmeyi istememiş kağıt’ı, dakikalarca
İyi biliyormuş çünkü, sevgisinin fazla gelip,
Kağıt’ı bir anda yırtabileceğini.
Kara kurşuna aşık el, aldırış etmeden çizmeye devam etmiş
Çizmiş... dakikalarca, saatlerce durmaksızın çizmiş.
Ve bir anda yırtılıvermiş kağıt en ince yerinden
Kalemin tabiri ile ilk çizdiği yerden
Yani kalbinin tam üzerinden…
Tarihte yerini işte böyle almış Kara Kurşun’un hikayesi…
Kamer KarabektaşKayıt Tarihi : 1.9.2007 19:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!