bir akşam vaktiydi onunla,
otabus duragında karşılaştık.
başında baş örtüsü,
beyazdan bir şal omuzlarında,
siyahımsa bir badi kalçalara uzanmış,
günce yorgunlugu saçlarında,
nasılsın dedi bana
geceler boyu düşündügüm omuydu,
omuydu yaban serlerde uyuya kalan,
törpüliyen yüregimi kimsesizliginde,
eski zaman paytonlarının at nallarında,
kısık umudlara nalbant arayan ömür,
tutupta ellerini merhaba dedi zaman,
belki bu eylül çagırdı onu,
belki bekledigim oydu vaktinde gecenin,
parmaklarında geleneksel yüzügü vardı karanlıgın,
baş örtüsü arkaya kaydı ansızın,
siyah kara saçları avuçlarımdamıydı ne,
kara gözleri vardı aydınlıgının,
beyaz şalı ile,
ötelerden bir yerlerden kaçmıştı sanki,
gözlerim kara gözlerinde...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta