Kara bir zümrüt elimi yakan
Işıldıyor bir dirhem denize düşüyorum
İstanbul’un sarıp sarmaladığı bir kutuda
Açıp kıyamıyorum
öylece uzaklara salınıveriyor kutusuyla beraber
ama ağladığımla kalıyorum
bir de elime alıp da elimi yakamadığıyla
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla