Vuslata hasret yollarımıza şimdi kar yağıyor, her tanede bir yürek can veriyor gizlice. Mevsim hep farklı gözler hep aynı olsa da, özleminle kuruyan güllere şimdi kar yağıyor…
Senden sonra buz kesen ömrümün üşüyen yaralarını saran müebbetlik aşk mahkûmuyum. Oysa kimsenin giremediği ve görmeye korktuğu güzellikler düşüdür hayatım bir köşede yeşeren…
Uykularındaki tren sırtındaki kar yüzündeki silinmeyen mahzunluk… Bak işte ben yokum artık. Aynadaki benim sen halim
Ne beslediysem onu yaşayacağım uysal karanlığımda. Anılar akarsa gözlerimden damla damla, ilmek ilmek. Okyanus mavisi gözlerine saklanacağım
..
Kar taneleri
Dışarda kar yağıyor
Yıldız yıldız dökülüyor kar taneleri
Salına salına slalom manevralarla
Işığın altında seyreyle yağışını
Kar taneciği değil
..
Yaradana sigindik be uslanmaz arlanmaz.
Sayenizde isik yok ateslerimiz yanmaz.
Iliklere isledi buna canlar dayanmaz.
Bir gun is isten gecer yaninizda kar kalmaz.
Degisir elbet bir gun fani Dunya'nin hali.
Hep boyle gitmeyecek cikar mazlumun fali.
..
Kar topuna tuttu beni
sevincin anayurdu çocuk,
kar tutuşturdu elime
sana atmak için.
Benim de şiirim kar gibi
akıp girsin yüreğine,
..
İnce ince dünya yağıyordu üstümüze
İnce ince bir rüya yağıyordu üstümüze
Biz ise birbirimize bakıp gülüyorduk halimize
Ve alt yazılar geçiyordu ekranlardan
Yoğun kar tağışı nedeniyle... diye
ince ince kar yağıyordu üstümüze
ince ince aşk yağıyordu üstümüze
..
Ne yaptım ki bilmem o nazlı yâre,
Susup gitsem bile sitem kâr etmez.
Ardıma bakmadan garip biçare,
Küsüp gitsem bile sitem kâr etmez.
Lav misali şu kalbime akarak,
Beni küle çevirirdi yakarak,
..
Zamanı dondurmak istiyorsan, tüm zamanların en güzel anını yakalamalısın.(Samet Koman)
Düşüncelerin aşamadığı engelleri hiç bir şeyle aşamazsınız, aşılmış olsa bile.(Samet Koman)
Zamanın içinde yürümek... dünyasındaki yaşayışı, ilerleyişidir.(Samet Koman)
Zaman, geri dönüşü olmayan bir yolun adıdır.(Samet Koman)
..
istanbul'a kar yağıyordu açıktan
gündüzünde akşamın gölgesi bitince
bir garip ağlıyordu avlusunda beyazın
sensizlik içinde kara düşünce
rüzgar kara eşlik ediyordu avuçlarken beyazı
tüllenirken kar altında veda edişin
..
Kar yağar kar üstüne,
Durmadan kor üstüne,
Kardan halı serili,
Norveç'te yer üstüne.
29.12.2002, Norveç
..
Bir bayram akşamı gözü kararttı
Cebeci'ye kar yağmasın bu akşam!
Kendi gitti yolları da kapattı,
Cebeci'ye kar yağmasın bu akşam...
Gelmez ise içeceğim bu akşam!
Şu kendimden geçeceğim bu akşam!
..
Bir derde tutuldum tabip bilmiyor
Kar yağdı saçlarıma siyah kalmadı
Gece gündüz gözüm yaşı dinmiyor
Kar yağdı saçlarıma siyah kalmadı
Bu dert beni güldürmedi öldürür
Felek talihimi kötü döndürür
..
Anilar canlaniyordu gözlerimde sanki sigara içiyordum da her dumani gözlerimi yakiyordu...oğuşturmaya başlardim gözlerim yillardan kalma bir yanlizliga sahid olurdu buda böyle bir gece olacak ansizin içimde bir sizi basladi.eski bir fotorafin beni bu kadar içerleyecegini düşünemezdim ama neden olmasin o resimden geriye senden kalan tek sey....dilerdim ki senden bana hersey kalsin sadece bir resim degil mululugun gülüşün yani seni tamamlayan hersey kendime hep sordum koca bir gün çaliş eve gel veya ne zaman yorulsan otursan bir yere yaktigin bir sigarada onun hayali...birakirmi birakmiyor...şimdi korkmaya baslimda hersey bitti tüm sevebilecegim insanlara aşik oldum aşki tek tarafli yasadim korkuyorum dedimya hani olurda hayalimde bir sevgili canlarin gece beni ziyarete gelen elini tumazsin öpemezsin öyle sana uzaktan uzaga bakar koşarsin kaybolur gitmezsşn surat yapar.şimdi ben bir hayali seviyorum.saclari up uzun hep taramak istemişim boyu ne benden ufak ne benden büyük hani bana yaklaşsa dudaklarim alninda patliyacak çok öptüm alnindan dalga geçerdim eger benle adam gibi öpüşmek istiyorsan altina tabura al diye çok kizardi hemen küserdi.gönlünü almak için bir palyaco olurdum..sonra barişirdik bir kaç demet güle sen güle bakardin sonra güler ya biz niçin küstük sana bi sarilirdim...nefesin tükenirdi dudaklarimda kalbim kalbime yaslanmiş geceden kalma bir sarhoş gönlüm desem çoktan kanatlanmiş sevda martilari bembeyaz gelinliğin gibi birde kefen gibi ölüm aramizda gezmeye basladiginda sehrimize karlar düşüyordu. hatirlamiyorum aylardan hangisi üşüyordun hafiften öksürmeler kabuslar.birden ellerimin arasindan kayboldun sen en sevdigin seyi yapiyordun düşen bembeyaz karlari seyrediyordun sonra yapacagin kardan adamin hayalini kuruyordun o gün kar hiç dinmedi hebire yağdi.senin serefine sende kar tanesi olacakmiydin topraga düştügünde eriyen
Bu rüyada şimdi bitecek günes sızmaya basladi odama kaç tane perde var biliyormusun? penceremde kat kat günes zorlasada her seferinde odamda dogmayi basaiyordu..işte ben böyle yasarken her gece söyle nasil kabullenirim gittigini benide alsaydinya giderken sana yük olmazdim 26 Haziran 2005 Pazar
By pinokyo kartanesi
..
Kar İstanbul'a,
İstanbul yüreğime yağıyor
Gök gözlü fanusun buğulu gözlerinden.
Duygularımla ulaşırım sana
Kaygan yolların ayazında.
Gece eksilerde eksilir
Karanlıklar baskın verir gönlüme
..
Gözüdoymaz sermayenin cebine
Sıktığın her kurşun ona kâr gibi
Elin aşı girmez senin kabına
Attığın her tuzun ona kâr gibi
Seni duymaz sermayenin kulağı
Hep de seni çeker dibe batağı
..
Kar tanesi
Tomurcuğu ısıtır
Az sonra eriyip gider
Tomurcuk aldatılır
Kar tanesinin molasında...
..
Beyazdan yagar kar,saclarima
Saclarim aktan olur,sonra da yoktan
Gözlerim kapanir,kipriklerim kar olur.
Beyazdan yagar kar,
Bedenim karla dolar,
Erir yüregimin atesinden islatir beni dünden yar
Don bilmez,sen bilmez,üsümez beden
..
Gerek Dünya’nın ve gerekse insanın bedeninin, yüzde yetmişinden fazlasını “SU” teşkil eder. Bilimsel tesbitlere göre, ilk canlı hayat ve ilk hücreler; SU’dan başlamış, su ile hayat bulmuş, su ile beslenmiş ve su ile sevişmiş.. o günden beri de, bu ilâhi AŞK devam etmektedir…
Kar, suyun soğuktan dolayı büründüğü ilk ve en yumuşak katı şekli olup; sıfır dereceden daha aşağı soğuklarda, ortaya çıkar. Rüzgarla savrularak tipiye, çok fazla soğuklarda ise en sert şeklini alıp, kristal buz haline döner… Yani suyun, çok soğuktan; kendisini bir çeşit koruma mekanizmasına da, buz denir.
Göze gelince; Allah (C.C.) ın, SEMİ İSMİ ŞERİFİNİN VE SIFATININ, canlı mahlûkattaki bir izdüşümü ve sembolik tecellisidir. Canlılar göz ile bakar, göz ile görerek ihtiyaçlarını giderirler. İnsanların ise, büyük bir kısmı; gözlerini sadece içgüdüsel olarak "BAKMAK"ta kullanıp, sadece aval-aval bakarlar. Küçük bir kısmı ise, gözleriyle hem bakar ve hem de, basiretini de devreye sokarak; ayet-i kerimelerin emri gereği, "kendini, çevresini ve Kâinat’ı" temaşa etmek için kullanır.. Kâinatı, mahlûkatı ve kendi kendilerini, bekma değil “GÖRME İŞLEMİNİ” yerine getirirler. Göz; fiziksel olarak bir organ ve enerji değeri itibariyle ise; bir “NUR”dur. (Nur; ibadet sırasında da çıkardığımız, pozitif bir çeşit enerjidir.) Aşağıda ise, yukarıda sayıp sıraladığımız; SU, KAR VE GÖZ”ün bir dansını, bir kombinasyonunu ve bir halitasını; bir şiir formu içinde sunmaya çalıştım. Siz de, bana katılır ve benim ile beraber, biraz tefekkür edip, biraz felsefe yapmaya ve su, kar ve göze bir de bu açıdan bakmaya ne dersiniz?
Haydi rastgele…
S U K A R V E G Ö Z
..
Teninin ne kadar beyaz olduğunun en minik cevabı...
Kar tanesi!
Aralıkta siyah saçlarımdan önce aklıma
Oradan yüreğime yürüyen
En sevdiğim kar tanesi
Ey sevgili sen!
..
Ankara’ ya kar yağıyor
Yağmurlu bir günde
Çekilen ürkek bedenler akşamı kovalıyor
Ankara’ya kar yağıyor.
Kapıdan bakmak ne güzel beyaz kara
Üşümese ellerim, hissetmesem gecenin ayazını
Gökten inci damlası değil inen,
..