Onudur Şehr-i Şubatın
Şükür bitmiş kar çiçeği
Nişandır müjdeye gelmiş
Ezel-yaz, bahar çiçeği
Esir olur kar altında
Hapsolur yerler katında
..
Tam bana göre bu hava
Bekliyorum kar yağacak
Bulutlar indi inecek
Bekliyorum yollar kapanacak
Kurt sürüleri derin ormanlardan
Bekliyorum peşime düşecek
..
Kar başlıyor yağmaya.
Burda kimler kalacak?
Eskisi gibi gene
taşlarla yoksullar.
..
ateş sınar göğü
ölüm lâlezar, kadın yağmur
düş uçar, kırılır incelikler
adam mağrur
kar dolanır diline kadının
..
nasıl olur, neden dağdan kopan kar ay olur
gülerken hanımelleri akşamüstleri
neden uçurumlarla sever kadınlar severse
karışırken şaraba klârnetin sesi aşk olur.
..
yağan karın sesi
en iyi nerde duyulur?
nerde duyulursa 'ölü kelebeklerin dansı'
en iyi orda duyulur.
yağan karın sesi
..
Ne yoksulları üşütmek
Ne çocukları sevindirmek için
Şarilere şiir
Yazdırmak için yağar
Beyaz bir esin perisi
Gibi kar
..
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Bir uçurum kıyısında vursunlar beni ki dünya
Uğuldayıp duran bir uçurum değil miydi zaten
Karda izler bırakıyorum avcılar peşime düşsün
Adımı yazıyorum kar üstüne ve ıslığını çığlık
..
Bize şu dünyada bir yer kalmadı
Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Gerçek sevenlerin gülü solmadı
Ağla sarı sazım belki kâr eder.
Engin olurum engine inersem
Vücut öğünsün aşka yanarsam
..
Karpuz mu mu'teberdir kar buz mu derler ise
Kış günlerinde kar buz yaz günlerinde karpuz
..
Bir-bir uzaklaşmakta konaklanacak hanlar
Yolcular yoruldukça, yollara kar yağıyor
Heybedeki azığı kim düşünür kim anlar
Eller nasırlandıkça, kollara kar yağıyor
Nerde o doludizgin gem azıda heyecan
Dev bedene yük oldu o kuş tüyü gibi can
..
Sen sordun ben de söyleyim
Kar yağıyor döne döne
Yüce dağların başında
Kar yağıyor döne döne
Yel kesen'im yeller gibi
Akar gider seller gibi
..
Sen sordun ben de deyim
Kar yağıyor döne döne
Uca dağların başına
Kar yağıyor döne döne
Yelkesen'im yeller gibi
Akar gider seller gibi
..
Bu son kar olacak görüp göreceğim
Kim bilir ne kadar göreceğim gelecek
Şöyle lapa lapa bir karın sondurmasında
Kar da nelerini seyretmeyi bir şeytan dürbününden
Yanımda Güler bastonunu da almış
Tutmuş kolumdan yediyor beni yaşamaya
Datça’ya ki kar yüzünden gidemiyoruz
..
Birdenbire kaplar etrafı dumanlı bir hava;
Karlar uçar, serpilir, kar üstüne kar yağar.
Kar yüzümüze çarpar acımasız, göz açtırmaz.
Her kara nesne bir kurt olur, yankesici olur.
Kan yemek istercesine, düşer yere donuk ay ışığı;
Korkar ay sanki; ışığı bazen ak olur, bazen sarı.
Gün boyunca, sessizdi, ölü bir yılan gibi yol,
..
Gülüşümü ıslattım —kar yağdı bütün gün—
Daha yağsın
Kar yağsın bütün otellerin üstüne
Üstüne üstüne bütün otellerin
Kar yağsın
Lacivert gözlerine Seniha'nın
..
Boşluğa üç ışık sığdı
Kapı dar,dar kapı dar dar
Can için çıkmayan canda
Umut var,var umut var var
Kör düğüm ömür halkası
Boş kuyunun dipsiz tası
..
Kar mı ya(ğ) mış o yarımın dağına
Çi(ğ) mi düşmüş koncesine bağına
Selam eyle seherlerde yarıma
Seferim var benim güzel eline
Kar beyazım eline
..
Akşamın hüznünün çöktüğü saatler gündüzden kalan içimde bir sızı ve sessiz bir hıçkırık… Gebeydi gece beni ağlatmaya belki de… Dışarıda kar yağıyor döne döne savrularak her düşüşünde sanki yüreğimden de bir damla kan düşüyor… Kalktım camdan dışarı baktım üzerime aldığım siyah pelerinimle dışarı çıktım.. Saçlarımı dağıtarak rüzgara yürümeye başladım sessiz sokaklarda kar aydınlatıyordu ortalığı biraz sokak lambaları da onların ışığında manzara öyle güzeldi ki. Birinin yakınına durdum bir sigara yaktım kar savrularak yağarken kirpiklerime düşen taneleri ağırlık verse de bana sanki eşlik ediyordu gözümden akan yaşlara kar tanelerine karışıyordu sessizce… Karçiçeği… dağlarda açan, zoru başaran boynu bükülse de yıkılmayan karçiçeği geldi aklıma. Ben de siyah pelerinime düşen kar taneleriyle beyaza bürünmüş bir karçiçeği gibiydim. Zordu yaşam, ağırdı yüküm çöküyordu arada omzum ama yıkılmıyordum sendelensem de boynumu arada büksem de yinede dimdik ayaktaydım ya kalbim ya yüreğim o ne haldeydi.. Sigaram bitmişti yavaş yavaş yürümeye, düşen kar tanelerine arada avucumu açarak yakalamaya çalışırken bir yandan da düşünüyordum… Geçen yılları hızla akıp giden zamanı.. Farkında olmadan sahile gelmiştim deniz coşuyordu dalgalar kıyıya vuruyordu bir an üşüdüğümü hissettim sıkıca sarıldım pelerine ellerim kızarmış adeta donmuştu köşede bir cafe vardı ara sıra uğradığım kapalı cam olan yerine oturdum sakindi hafif bir müzik çalıyordu bir bardak kırmızı şarap getirdi garson.Bilirdi ne içtiğimi, neyi sevdiğimi arada sohbet ederdik vakit buldukça genç biri gündüz okuyan gecede çalışan kaderi birazda bana benzeyen biri seni görünce ablam derdi annem geliyor aklıma çok azda olsa gördüğüm annem yada senin sıcaklığın bana bu hissi veriyor derdi bende ona sende benim bir evladımsın der gülümserdim…. Oturduğum yerden izlemeye başladım yağan karı o kadar güzeldi ki manzara bir yandan coşan deniz bir yandan içimde esen sessiz fırtına gözlerim dolu dokunsalar ağlayacağım. Kimse dokunmasın kimse bir söz söylemesin istiyordum görmesin kimse beni bilmesin varlığımı sadece düşen kar taneleri birde benim gibi dalgalarıyla boğuşan deniz bilsin... Gece sessizlik hakim kendisini sarma içinde bir kılıç gibi.. İnadına kar yağıyordu cehennem sıcağında ki yüreğime tutmakta zorlandığım göz yaşlarım bile bana hesap soruyordu sanki ne oldu bize diye yüreğim kanıyordu sessizce fırtınalar kopartıyordu yeter diyordu yeter bu kadar elem yeter bu çile…. Olmuyor yüreğim olmuyor isyanlar fayda etmiyor göz yaşlarım boşa akmıyor… Serseri kalbim söz dinlemiyor yalnızlığa mahkum etmiş kendini kimseye güvenmiyor olmuyor yüreğim olmuyor…. Kaçıncı kadehti düşünceler içinde yağan kar tanelerini izleyerek içtiğim bilmiyorum garsonun ablam daldın yine demesiyle kendime geldim.. Gülümsedim ona baktım yüzüne yaşadığı hayatın izleri belliydi gözlerinde.. Herkes şanslı değildi anasından doğarken kimse kaderini kendi çizmiyordu oda isterdi anası olsun babası olsun sevsin okşasın okutsun.. Al işte serseri ya karçiçeği buna da ağlar şimdi... Olmazdı ağlayamazdı onu da üzemezdi bir insana acımak kurşun yarasından daha ağırdı ya öyle bir his verirse ona gözlerim işte vurulmadan ölmem demekti… Hadi oradan dedim getir hesabı vakit geç bana bir taksi çağır diyerek gülümsedim ağlayan kanayan yüreğimle gülümsedim ona anne gibi, abla gibi, kardeş gibi gülümsedim… Ayağa kalktım kar hala yağıyor deniz hala dalgalarıyla boğuşurdu yavaş yavaş çıktım dışarı. Taksi gelinceye kadar karı izledim işte gece ve gündüzün anatomisi sabah olunca takılacak maske tebessümlerle başlayacak hayat yeniden gecenin sessizliğinde bir taksinin camından savrulan kar tanelerini izleyerek gözlerinden akan yaşlarıyla evine doğru giden bir kadın bir karçiçeği …………
..
Senin gözünde Kar zerresi kadar etmiyor bu aşk .o kucumsedigin kar zerreleri olmasa. o müthiş ve devşetli kari ne olsuturacak? kar zerrelerinin rüzgarda savrulduğu gibi savrulmustu senin aşkın .aşksiz kar yagmiyacagi gibi ask siz bu sevdada olmiyacakti .Ve sonra kar zerreleri erimeye başladı . o kızgın güneşin karşısında her geçen salise daha da çok eriyordu. aynı bizim aşkımız gibi savrulmaya mecali kalmıştı adeta bu aşkın. ve bittim bitecem diyordu. küçümser tavirlarla yanıma geldi artık dayanamıyorum dedi. elleri usurcesine çekip gitti.
..