Sondan basa dogru yitik bir hikayenin yolsuz pusulasiz ihtaca koyan her yerinde kendine Mobese kameralariyla hayati tel örgülenmis insana, ne kadar kör ve kötürüm olduguna dair ve ne kadar kötü niyetli yönetildigine sabit seyyar herkesi icine alarak heryeri en görünmez halden bile tüm korku ve sucluluk duygusunu bastiran topyekün gözlem evi gözetim kuleli.
Böyle bir arizada hele de tüm ilgi itibar yakinlik sevgi saygi tenesiri dürülmüs iskelet dolasimli ceset ziyaretlerle, öldügünden cok kahir kibir lanet tasiyici salgin ve balalara bulasmaktan kendini alamayan tek tip insanlama modeli, gittigi her adimda insanligini degil evini arabasini tekeke ceyizini dekorunu hormonlu vücüdünü ve fenni model cerrahi müdahaleli cins ve cihazini alem edip konusuz komsusuz gözetim kuleli tutsakligin herseyi her yerden bilinip görünmeye gönüllüce kul köleyse, sondan basa sarip döner pilak…` kara bahtim kem talihim, tasa bassam iz olur . Ben felege neyledim ki kirdi kolum kanadim yaz günlerim kis olur, Basim bir Erciyes dagidir suya düssem Agustos ayinda balta kesmez kesmez buz olur..` tükenmis pilden eski bataryalardan.
Hep yolcuya hazir binek tasinda bekleyip durdugu dünyayi duvarlar dibinden kapilar önünden sögüt dallarindaki kus cigliklariyla suyun sesine pinarin akisina calip cigristigi sazlarla mutlulugun türküsünü kanatlanip ucusurken, Biber Hasan, iki dudak arasi yan tüten cuvarasinin efkariyla etraf olmus dünya bir ahaliyi cekip basina toplayarak tabakasini yogurttan pilavdan ve baglar beldesi üzümlerin cumbul budak türlü türlüsünü topraga serili mindere koyup, gölgeleri birbiri sirasinca dizili agacin gövdesine halkalanmis atlar esekler eyerli eyersiz demeden, ellerinde civi cekic toynak yontar nal söker sökülen eskinin yerine yenisini mihlarken , yarenlige muhabbet eder eylerdi dili dudaginin bosta kalan sözden sohbetinden.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta