Aptalca bir uyuşukluktu bu gözlerimi yumduğum
Ve saçma bir inanıştı
Yüreğimin gittiği yerde kalacağı
Bir daha atmayacağı
Kaplumbağa sırtından taşıdık dünyamızı
Yuvarlak bir gezegene
Gittikçe yuvarlaklaşan duygularımızın önüne geçemiyorduk
Onların peşinden bizlerde sürükleniyorduk
Dünya yuvarlaktı işte
Duyguların suçu yoktu
Suçu üstlenmenin de alemi yoktu artık
Cesaret ise
Uzaklarda bir yerde yalnız yaşamaktı
Gitmeyi istemek
En kolay davranıştı akıllarımızda
Biz zoru seçiyor
Kalmaya çalışıyorduk
Geldiğimiz bu yerde
Yüreklerimizin dayandığı son nokta
Can/evlerimizdi
Doğruyu bulunca inkara başvururuz hemen
Doğru olmadığına inandırırız kendimizi
Ya da bu doğruluğun bozulmasından korkarız
Bu yüzden uzaklaşmayı diler
Uzaktan izleriz
Olurda bozulursa doğruluk
Bulaşmasın ellerimize yalanın kirleri
Sen başka yerde
Ben kaplumbağa sırtında
Geçti hayat
Dünya denilen çemberde
Kaplumbağanın kabuğundan olsaydı sırtımda
Evimden çıkmazdım
Sırtımın altına saklanırdım
Saklardım dünyamı
Sevdamı, güneşimi
Sıcacık olurduk sırtım ve ben
Sırtımın altında küçülürdüm
En çok sırtımdan üşürüm çünkü ben
Sırtımda kabuğum olursa ellerim de ısınır
Zamanla yüreğimde ısınır biliyorum
Boyumuz yetmedi uzanmak istediklerimize
Ayağımızın altına aldığımız tabure de yetmedi
Yetişmek istediğimiz ölümün ilmeğine
Diz boyu yalnızlıklarımız oldu
Boyumuzu aştı kimsesizliklerimiz
Ama yetişemedik gitmek istediklerimize
Hep geç kaldık
Ya da peşimizden geldi zaman
- Kim kimi kovalıyordu?
Aptalca bir kurguydu işte
Bize inanmak düşmüştü
İnandıkça azaldık
İnandıkça kanadık
İnandıkça ayrıldık
Parçalara bölündük
Ayrıldık
İnançlarımızdan vurulduk
- Şimdi kim karşılar bizi inançsız çıktığımız bu yolda?
Kim tutar elimizden
Tam tabure uzanmışken bacaklarımız
Yetişebilirler mi?
Yetişebilir misin son kez ellerimi tutmaya
Ben nefesimden tutarken
Canımın çıkmasına beş salise kala
Yetişebilir misin?
Hayat benim peşimde
Ben ölümün peşindeyken
Bu ters denklemi yetişip çözebilir misin ellerinde
Ellerimin buz tuttuğu yerden
Gönlümün biz tutamadığı yerden
En çok üşüyen sırtımın ilk önce öleceği yere
Boğazımdan geçip boynumun yara yerinden bitişen ilmeğe
Yetişebilir misin?
Kaplumbağa sırtını düşlüyorum
Üşüyen sırtımda
Sırtımın yükünü bırakıyorum kaplumbağa sırtına
Ve aptalca bir uyuşukluk buluyorum
Gözlerimi yumuyorum
Uyumuyorum
Gözlerimden ölüyorum
(Beş Ekim İki Bin On İki 16: 50)
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 5.11.2012 16:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)