Kaplu Kaplu Bağalar Şiiri - Yorumlar

Kaygusuz Abdal
26

ŞİİR


106

TAKİPÇİ

Kaplu kaplu bağalar
Kanatlanmış uçmağa
Kertenkele derilmiş
Diler Kırım geçmeğe

Kelebek ok yay almış
Ava şikâra çıkmış

Tamamını Oku
  • Fesih Aktaş
    Fesih Aktaş 03.03.2012 - 12:08

    />
    erkan oğur'dan dinlemek isterseniz link tıklayıverin...

    gerçi 'erkan oğur' un öksürmesi bile ezgi gibi :)

    Cevap Yaz
  • Fesih Aktaş
    Fesih Aktaş 03.03.2012 - 11:58

    güne düşen şiiri çok beğendim. kurula teşekkürler....
    arkadaşlar yanlış bilmiyorsam şu şiir de kaygusuz'un...cem karaca, aşık reyhani, erkan oğur'dan dinlemişliğimiz var...



    Esegi saldim çayira
    Otlaya karnin doyura
    Gördügü düsü hayira
    Yoranin da avradini

    Münkir münafikin soyu
    Yikti harap etti köyü
    Mezarina bir tas suyu
    Dökenin de avradini

    Derince kazin kuyusun
    Inim inim inilesin
    Kefen dikmeye ignesin
    Verenin de avradini

    Dagdan tahta indirenin
    Iskatina oturanin
    Hizmetini bitirenin
    Imamin da avradini

    Müfsidin bir de gammazin
    Mali vardir da yemezin
    Ikisin meyyid namazin
    Kilanin da avradini

    Kazak Abdal söz söyledi
    Cümle halki dahleyledi
    Sorarlarsa kim söyledi
    Soranin da avradini

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan 03.03.2012 - 11:09

    olmayacak ne var bu dünyada hayal mesel efsana güzel şiir hoş şahane. okudukca ufkun çözünür hayalinde devler periler geziniz. gökten üç elma düşer.

    Cevap Yaz
  • Abdülillah Çağlayan
    Abdülillah Çağlayan 03.03.2012 - 11:07

    Çok güzel bir seçim şöyle böyle yediyüz yıllık bir şiir.Yedibin yıl da geçse çok kıymetli bir ibret vesikası.Bu tarz buna yakın pek çok şiir örnekleri var. Mesela Aşık Kara Mehmet-Aşık Şıhlıoğlu atışması geldi ilk elden aklıma;


    Şıhlıoğlu:
    Yatsan bile gene girmez düşüne
    Hiç aklım ermedi bunun işine
    Halat atmış Erciyes’in başına
    Çeke çeke bölen gördüm ne dersin?

    Kara Mehmet:
    Kuyruğundan tuttum bak kova kova
    Öldürürüm onu ben döve döve
    Altı koyun yutmuş iki de deve
    Bir küçücük yılan gördüm ne dersin?

    Şıhlıoğlu:
    Acep ne dersin ki sen bu hususta
    Bir yanı atlıya bir yanı posta
    Bilmem mühendisti bilmem bir usta
    Karıncada plan gördüm ne dersin?

    Kara Mehmet:
    Karamehmet der de değilim cahil
    Caniye caniyim ehile ehil
    Yalan idim ama bu kadar değil
    Seni benden yalan gördüm ne dersin?


    Teşekkürler seçip güne getiren yetkililer.Selam ve saygılar dostlar.

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Demircan
    Hüseyin Demircan 03.03.2012 - 10:14

    İşbu deme erince
    Üç kez doğdum aneden
    Nice yavru uçurdum
    Nice aşiyaneden

    Dört doğurdum anamı
    Hamil oldum babadan
    Babam dokuz ayaklı
    Anlama efsaneden

    On tayaya emzirdim
    İki yüzlü bir çocuk
    Kara libas giydirdim
    Gösterdim kaşaneden

    Kafdağını arkama
    Yüklendim etme aceb
    Bahr-i muhiti içtim
    Kanmadım amma neden

    Altmış arşın menare
    Çıktım anın üstüne
    Çağıruban cihanı
    Doldurdum efsaneden

    Yüz tınaplı bir çadır
    Diktirdim siper için
    Ana tuttum yüzümü
    Doldum ol kar-haneden

    Firavn ile görüşüp
    Biraz nasihat ettim
    Dedi sözün tutmazam
    Dönmezem Hamaneden

    Yedi başlı bir yılan
    Gördüm ki hakim olmuş
    Süreti hayvan değil
    Bilmezem amma neden

    Ak sakallı bir avret
    Düştü benim peşime
    Zinet etmiş kendine
    Lülüi dürdaneden

    Yetmiş iki dillice
    Düdük aldım çarşıdan
    Çaldım ağır sadasın
    Geçti asumaneden

    Bir top attım maşrıktan
    Geldi düştü mağrıba
    Bu bir rengin rumuzdur
    Anlama efsaneden

    Bir mektebe uğradım
    Kuş dilini okurlar
    Sivri sinek halife
    Hocası pervaneden

    Alaim-i semayı
    Olta edip sarkıttım
    Bin bıyıklı bir balık
    Çıkardım deryaneden

    Gördüm Nuhun gemisin
    Girdim anın içine
    Buldum anda necatı
    Korkmadım tüneden

    Senin 'İdris' hakikat
    Bu rumuzat sözlerin
    Anladı insan olan
    Bilmedi hayvaneden

    İdris muhtefi

    burdan da anlaşılacağı gibi.. aşıklarımızın mana derinliği içre vermeye çalıştıkları dizelerde.. mutlak hakikat payı olup.. bir zelzele sonrası.. bazı köprülerimiz çok bunaldıkları sebeb aşağı dereye doğru inerken.. yine bazı minarelerimiz.. sel sularının açtığı tahrip ile suya doğru meyil etmektedir.. kaldı ki kelebekten (halk dili güve süne koyun ciğerine yerleşen böcek.. bazı yöreler.. ölü hayvan leşini saran üçgen kanatlı bir tür kelebek)alınmıyan hububat mecazi olarak sanki kelebek ekti de demeye getirilip.. çeltik tarlası sivrisinekten geçilmiyor sanki o biçecek havasında.. günümüzde bile ayıya kız veren var.. maymun eğitimli ise bir makas getiremezmi.. amaaan neyse ne.. muhteşem hak etmiş bir eser ama.. ama sanki.. sizlerden ümidi kestik günün şiirine layık bir şey yazamıyor çizemiyorsunuz.. utanın utanın der gibi.. böyle eserle yüz yüze bırakmaları.. ben kendim mahcup oldum şahsen.. saygılar..


    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi 03.03.2012 - 08:29

    Altı yüz yıl önce yazılan bir şiiri bu sayfada görebilmenin onurunu yaşıyorum.Yedi li hecelerle yazılan her yaşta insanın anlayabileceği çok güzel anlatımlı maniler gibi.Şiirin sesleri çok şeyi çağrıştırıyor.Göndermeler yapıyor Erdem dolu dizeler. Yaşamın varlığını çok iyi bilerek duyarak hissederek imalı anlatması şiir dilinin ta kendisi.Sağlam ve tutarlı şiir Kaç kişi kopyalayıp TÜRKÜ bile yapmışlardır..Bugünün değerlerini üzerinde taşıyan eskimemiş bir eser. Beğeni ile okudum+ antolojim ve tam puan. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Emel Baran
    Emel Baran 03.03.2012 - 07:53

    Zıtlıkların uyumunu hep sevmişimdir...

    Cevap Yaz
  • Serhat Ertaş
    Serhat Ertaş 03.03.2012 - 07:28

    Oldum olası eski dilde yazılan şiirleri sevmişimdir. Tekniken değil de, duygusal yaklaşmak gerek böyle şiirlere. Çünkü günümüz Türkçesi ile uyuşmaz ne yapsan da. İmlâ kuralları, kafiyeler, duraklar vesaire.
    Işin anlam ve duygu kısmı daha mühimdir şahsım adına. Anlamca ve duyguca çok zengin ve derin bir eserdi. Ustanın emeğine sağlık. Güne düşmeyi de epeyce hak etmiş fikrimce. Sayılarımla.

    Cevap Yaz
  • Ulvi Ziya
    Ulvi Ziya 03.03.2012 - 07:21

    Dânâ'sız Pehlül Nâme...

    Kişiyi nasıl bilirsin de , der kendim gibi...
    Üç kez evlendim ben , yok kalbimin tek sâhibi...
    Her dişiye ağzım sulanır , hele Nilgün'e ;
    Bu yüzden , ne gömlekler giydim , oldum asabi...

    Biri ''şimdi dulum''demiş , tanıtım yazısında ;
    Ne büyük gaf , ne büyük cinâyet , bazısında...(!!!)
    Tenkide burdan başlar , yalan atar tutarım ;
    Değişiklik olmaz , vicdanımın sızısında...

    Benim gibi olmalı , insanlığın miyârı...(!)
    Tanımam başka tür İNS , ayrı cins ve ayarı...(!)
    Yorumum pösteki'ce , atışlarım PEHLÜL'ce ;
    Bilin ki , benim yurdum , fermanlılar diyârı...

    Cevap Yaz
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 03.03.2012 - 07:17

    Ciddi ahiret kaygısı olanlar, şakayla bile olsa yalan söylemezler! Ama kaygusu şöhret olanlar, yalanın binini bir pula alıp satarlar!

    Rabbim bizleri her türlü yalandan, dolandan muhafaza edip sıdk ve hakikate naşir etsin, aminnn.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta