Kaplu Kaplu Bağalar Şiiri - Yorumlar

Benim yazdıklarımın yüz katını, bin katını sen zaten sen kendi hakkında kendin yazıyorsun neyini ifşa ettim Kemal abi.

Ona buna saldırarak rating yapanın kim olduğunu cümle âlem biliyor.

Fakat şu konuda kesinlikle çok haklısın mühendislik başka şey şairlik başka şey, tıpkı bankacılık başka şey şairlik başka şey olduğu gibi.

Şairliğim olmayabilir yarım olabilir şu olabilir bu olabilir. Herkes herkesin gözünde şairdir ya da değildir. Bu görecelidir.

Geldin yazdığım karalamaların altına her türlü fikrini yazdın teşekkür etmedim mi? Senden çok fikir aldım çok şey öğrendim hiçbir kompleksim falan da yok. Bunu bana sen söyledin. Orhan sen hiç kompleksi olmayan bir adamsın en çok bu yönünü seviyorum dedin. Kim olursa olsun birinden bir şey öğrenmeyi erdem sayarım. Öğrendiğim kişiye de şükran duyarım.

Şiir namına bir şeyler öğrenip en çok şükran duyduğum birkaç kişi saysam ilk başlarda sen gelirsin. İsimlerini zikretmekte hiçbir besi görmüyorum Avni Çakar, Sinyali bey, Naci Kasapoğlu, Osman Tuğlu, Benden en az 10 yaş küçüktür evime geldi misafirim oldu ben de kendisine ve değerli eşine misafir oldum sen de tanıyorsun Mehtap Çalgıç, burada komşum olan birkaç kez görüştüğümüz Onur Bilge şu an adı aklıma gelmeyen pek çok değerli dost edindim ve bu insanlardan hep bir şeyler öğrendim. Tıpkı senden olduğu gibi.

Ben senin dostunum dost acı söyler. Sen kabul etsen de dostunum etmesen de. Arama dedin aramam. Yalnız bana hiç küsme ölümlü dünya, bütün gelecek bayramların şimdiden kutlu olsun.

Saygımla

''Dağ adamı''lakabını zat-ı alinize iade ediyorum.
Size kıymet veren dostlarınızı da böyle aşağıladınız ya!
Cevap bile verilmeye değmezsiniz.

Ben anladığım kadarıyla Balkarli neden beğendiğini açıklamış,kafa yorarak ve diğer yorumcular da öyle...Sayın Siyali,Sayın Kasapoğlu,sayın Demircan......gibi.

Konu hakkında fikir beyan etmişler.Sizin gibi zıttırık sözler sarfetmemişler.

Kimin şair olduğuna siz mi karar verecek siniz?
Önce kim olduğunuza bakın insanların pisikolojisini yıpratmayın.İnsan olun insannnnnnnnnnnnnnnn

3.dörtlük hoş.. o kadar...

Kibir Kostümü


Enaniyet gösterip, tevazuyu boşama
Buzul kefen kaplıdır, zirve denen aşama
Mütevazi toprak ol, sevgi denen tohuma
Eteklerdir yeşeren, hayat veren yaşama

Kendini Himalaya, alemi görme çukur
Şu gördüğün alemde, her kez aczini dokur
Haddini bilmeyenin,eritirler kibrini
Gayya denen çukurlar, kaynarken fokur fokur

Var mı! başı boşluluk, Hak Teala işinde
Seninse mağrur başın. hükümranlık peşinde
Hayat ölüm ardından, peşi sıra koşarken
Son nefeste ayıkan. çare umar leşinde

Bir katre nutfe idi, varlığın hilkat geni
Unutma ki! topraktan, giydin bu latif teni
Sendeki bu emanet, miri malı sayılır
Kibir kostümü ile tard edip kılma şeni

Şu gölgenden ibret al, hiçliğini kuşandır
Senin benlik iddian, cürümünü aşandır
Nice Nemrutun başı, şimdi kaldırım taşı
Asıl gerçek sermayen, yüreğinden taşandır.
Hamit Körken

Dağ adamı sensin Kemal abi. Alındığım için falan söylemiyorum. Eğer sen tanıdığım bildiğim sen isen Senin benim bu sözüme alındığını da sanmıyorum. Kaba söz olduğunu da düşünmüyorum. Dağ adamı anlamaz etmez demek. Sen şiiri anlamamışsın.

Şiir en basitinden diyor ki, sen kaplumbağa isen kaplumbağa gibi davran kanatlanıp uçmağa kalkma diyor. Yani dünya fanidir kendini dev aynasında görme diyor. Sen sen olduğunu sandığın değilsin sen ne isen osun diyor.

Sen Maraş otu atan, kaçak tütün içen, eski banka emeklisi üç dairesi olan eski arabayı satmış dünyalığı iyi kötü dizmiş, sonra kalkıp millete iyilik ve iyeliğin içine tükürdüm diyen, evlenmiş boşanmış bir daha evlenmiş, onu bunu aşağılamayı ajite etmeyi bilmek ve bilgelik sanan bir dağ adamısın. Çok şükür arabayı da değiştirdin artık 2011 model Fiesta’ya biniyorsun. İnternet kafeyi sattın daire ikiydi üç ettin. Bu yaptıklarının daha azını yapanları iyelikle suçluyorsun. Sen tam bir dağ adamısın. Ama şehirde gezen sıfır arabaya binen, bu gün kaz dediğine ertesi gün koz diyen bir adamsın.

Dağ adamı sensin Kemal abi. Gözlerimden çok öptün, ben de ellerinden çok öptüm. Yine öpüyorum. Dağ adamı sensin. Kendini dev aynasında gören dağlı abim benim.


''küçük dağları ben yarattım büyüklerini de Allaha bıraktım...
eğer Allah bugün bu kadar meşhursa, sayemdedir...''

Diyeceksin nerdeyse. El insaf seni severim ama durmadan kendinden bahseden enaniyete boyun eğecek kadar alçalmadım hiçbir zaman hürmetlerimle.

Yucalardan yuca gördüm
Erbabsın sen koca Tanrı
Alem okur kelam ile
Sen okursun hece Tanrı

Asi kullar yaratmışsın
Varsın şöyle dursun deyu
Anları koymuş orada
Sen çıkmışsın uca Tanrı

Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsün kullar geçsin deyu
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı

KAYGUSUZ ABDAL..

?? Kaygusuz Abdal'ın asıl adı Gaybi'dir. Hayatı hakkında ki bilgilerin çoğu Bektaşi menkıbelerine dayanır. Bu menkıbelerin en tanınmışı onun Abdal Musa'ya bağlanışını anlatan hikayedir:

Alaiye ( Alanya) beyinin oğlu Gaybi, avlanırken attığı okla bir geyiği koltuğundan vurur. Yaralı geyik kaçar, Gaybi arkasından koşar. Geyik Abdal Musa'nın tekkesine girer, arkasından avcı da girer, dervişlerden geyiği sorar. Dervişler görmediklerini söylerler. Çekişme başlar. Olaya Abdal Musa. karışır ve koltuğu altından kanlı oku çıkararak Gaybi'ye gösterir. Gaybi okunu tanır ve Musa'ya bağlanır. Alanya beyi oğlunu tekkeden kurtarmak ister ama Gaybi, Musa'dan ayrılmaz. Bey, Teke (Antalya) beyine başvurarak oğlunun kurtarılmasını ister. Teke beyinin gönderdiği ordu Musa'ya yenilir, Gaybi tekkede kalır.

Kırk yıl tekkede Abdal Musa 'ya hizmet ettikten sonra şeyhi tarafından Mısır'a gönderilen Kaygusuz Abdal, orada bir tekke kurar. Bu tekke, İslam dünyasında büyük bir ün kazanır ve hastalarla başı dara düşenlerin sığınağı olur. Kaygusuz Mısır'da ölür. Türbesi,
Kahire yakınlarında bulunan bir mağaradadır.

Hece ve aruzla şiirler söyleyen Kaygusuz'un nesirle yazılmış eserleri de var. Aruzla yazılmış şiirleri divanında toplanmıştır. Hece ile yazdıklarına ise cönklerde ve şiir mecmualarında rastlanıyor. Nesir eserleri: Budala-name, Mağlataname, Cefriyye-i Kaygusuz ve Esrar-ı huruf adlarını taşıyan kitapçıklardır. Cefriyye, gelecekte olup bitecek olayları anlatan bir fal kitabıdır. Öbürleri tasavvufla ilgili konuları işler.

Şiirlerinin bir çoğunda Kaygusuz takma adını kullanan ozan , bazı şiirlerinde Serayi adını da kullanır. Kaygusuz adını taşıyan başka şairlerin de bulunması, eserlerinden bazılarının başka bir Kaygusuz'un olabileceği kuşkusunu, doğuruyor.

Kaygusuz Abdal, Bektaşiler arasında büyük saygı ile anılır ve Bektaşi uluları arasına girer. Hemen bütün Bektaşi tekkelerinde bulunan ve Kaygusuz'a ait olduğu kabul edilen bir resimde, bir yılan, bir akrep ve bir arslan, ayakları bine yatarak ona boyun eğmiş görünürmüş.


18. yüzyıl ressamlarından Levni'nin yaptığı güzel bir Kaygusuz minyatürü vardır. Kaygusuz, bir eserinde 1397-98 yıllarında doğduğunu söylüyor. Eserlerinden de anlaşıldığına göre
15. yüzyılda yaşamış olan şair,
Anadolu ve Rumeli'nin birçok yerlerini gezmiş ve iyi bir öğrenim görmüştür. Özellikle hece ile yazdığı şiirlerde ve nesirlerinde güzel bir
Türkçe kullanır.

Kaygusuz'un tasavvufla ilgili şiirleri yanında tekerlemeleri, şathiyeleri (alaylı, iğneli ve simgeli şiirler) de önemli bir yer tutar. Yunus Emre yolunda yürüyen şair, bu tür şiirlerinde ona daha çok yaklaşır. Ölüm yılı bilinmiyor.

gündüz kopyaladığım şu şiir 'Kazak Abdal'ınmış doğru.

aşık reyhani'den dinlemiştim ilk. yıl 1981...neyse allah ikisine de gani gani rahmet eylesin..


Eşegi saldım çayıra

Eşeği Saldım Çayıra
Otlaya Karnın Doyura
Gördüğü Düşü Hayra
Yoranın Da Avradını

Münkir Münafıkın Soyu
Yıktı Harap Etti Köyü
Mezarına Bir Tas Suyu
Dökenin De Avradını

Derince Kazın Kuyusun
İnim İnim İnilesin
Kefen Dikmeye İğnesin
Verenin De Avradını

Dağdan Tahta İndirenin
Iskatına Oturanın
Hizmetini Bitirenin
İmamın Da Avradını

Müfsidin Bir De Gammazın
Malı Vardır Da Yemezin
İkisin Meyyit Namazın
Kılanın Da Avradını

Kazak Abdal Nutk Eyledi
Cümle Halkı Dahleyledi
Sorarlarsa Kim Söyledi
Soranın Da Avradını

Kazak Abdal

Dünya su dolu hendek
Ömürden gün çaldığın
Yetmez mi şimdiye dek
Ördek gibi daldığın


Bir garip göçmen kuşsun
Sen sus rüzgar konuşsun
Uç kanadın tutuşsun
Yeter düzde kaldığın

Zümrüt köşkün sırçası
Sanma bir et parçası
Değsin aşkın fırçası
O dur murad aldığın

Kemal İspir kimdir nedir tanımam etmem.. bir iki tane daha var bu üçüncüsümüdür bilmem.. bilemem.. ama saygı duyarım.. bu gün ki yorumlarda biraz bilgi noksanlıkları olduğu kesindir.. birisi kalktı eşşeği saldım çayıra yanılmıyorsam kaygusuz abdalındır deyip kopi past etti.. altta tabak gibi kazak abdalın mahlası var.. kendisi 17. yüzyıl da yaşamış.. kaygusuz ise bir şiirinde doğumunu 1390 küsura tekabul eden 15. yüzyılda yaşamış.. sonra ukelalık yapıyor gibi olacağım ama.. şathiye.. kısaca tanrı ile bir çeşit hesaplaşma ise..
bu hesaplaşmaya örnek.. kaplu değil kemal beyin verdiği.. bundan sana ne yada kaygusuzun.. bir kaz aldım karıdan şiiri olmalı bence.. ama benim baktığım kaynaklar ne denli güvenceli viki pedi de bile itiraz edilip kitabı muglate yazar iken.. muğlate değil kitab-ı miğlate olacak denmiş kimkimdir.gen.tr de mağlatanama başka kaynaklarda mığlutu name.. eski osmanlıccadan kim nasıl okudu ne anladı nasıl aritmetik doğum hesabı çıkardı ise ki.. bu insanlar bilgili kimseler.. biz gibi cühela bocalamış çokmu.. kaldı ki edebiyatfakultesicom da kitabı mfglade yazmışlar.. hani şu hereke olmamasından dolayı arbede sözcüğünü bile arabta okumaları gibi sanırım..

Bu köşe şiir köşesi,yarışma duyurusu da yapılsın ama,benim bildiğim ve anladığım kadarıyla,bu yarışmaya katılmak için bir de bankaya para yatıracaksın(10 TL)

10 TL küçük bir miktar zaten banka da senden bir 10 TL daha alır.Niye toplanıyor ki bu paralar?
Daha evvelde bu tip yarışmalar gözüme ilişti.Hatta kaç eserle katılacaksan o kadar para yatıracaksın bankaya...

Yani senden topladığını Veli'ye verecek...ne kadar saçma...
Ha verecek mi?o da muamma....git kardeşim işine....