Geceleri, kapı gıcırtılarıyla ses bulurdu çaresizliğimiz.
Sitemini en iyi, onların sesiyle dile getirirdi kimimiz.
Titrerdi ışığı mumun, biz de titrerdik...
Ne garipti bu; titreyen ışığın altında bile, ısınmaya çalışırdı birimiz.
Kimimizse ağlardık, akıtırdık gözyaşlarımızı,
Ama değsin diye toprağa değil!
Oysa sonraları, basardı o toprağa kimilerinin yalın ayakları,
Titrese bile içine içine baktıkları gözbebeklerimiz...
Yine de yoktu!
Yine de yoktu, hıçkırıklara boğulsa da umutlarımız; kinimiz.
Kapı gıcırtıları…
Gideni, geleni belli olmaz…
Duyulur ne kadar kısık da olsa sesleri; çocuk çığlıkları…
Kapı gıcırtıları…
Caddelerde, sokaklarda esen, rüzgâr olur,
Şakaklarımıza kar yağdıran, şu yırtıcı yıllar olur…
Kimimiz dört duvar arasında, kimimiz çatı, kimimiz kapı aralığında
Ya da hakikatlerden bihaber, beyhude bir bekleyişle tozlu camlar ardındayız.
Aşkın saçaklarına ise dolanmıştır saçımız bir kere…
Tarifi yok!
Tarifi yok bunların;
Yok, bu acının, yok bu haykırışların ya da bu hıçkırıkların…
O halde büsbütün!
Büsbütün bunlar kalp çatırtıları olur.
Kayıt Tarihi : 8.7.2014 23:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kenan Taban](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/07/08/kapi-gicirtilari-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!