Bir defa çalarsa kapım
Genlerime şifrelenmiş bi kitap açılır
Kelimeleri sindirmiş bir kurtçuk
İner mavi ovasına gözlerimin
Gezinir henüz çözülmemiş bilmecesinde
Gök salıncaklar kurulur
Dinlenir asırlık bir çınarın gölgesinde
İki defa çalarsa kapım
Açmaya ellerim meşgul
Kuyruğundan yakalamış bir yıldızın
Uçar yediveren duygularım
Üçüncü defa çalarsa kapım
Açık penceremden ıtır kokusu gelir
İlk defa koku alır burnum
İlk defa kuşlarla dost olurum
Dolunay ilk defa dolunaydır
Gece öylesine büyülü
Kımıldar içimdeki durgun su
Üstünde gemiler uüzdürürüm
Dört defa çalarsa kapım
Dört parçaya bölünürüm
Biri zümrütü ankanın kanadında
Biri atlıkarıncanın sırtında uçuyor gibi
Biri düşünde orkestra şefi
İçimde gizli bir yerlere kapatırım diğerini
Kaçmasına üzülürüm
Beş defa çaldığında kapım
Doğum gününü kutlar altıncı hissim
Diğerleri servis yapar
Esrarengiz bahçesinde konuklara
Kökleri havada asılı zakkumlar
Altıncı defa,hiç gelmeseydi,gelmeyecekti
Bir parkta buluşup oturacaktık
Oltamızı alıp şöyle deniz kıyısında
Balık tutacaktık
Sonra,çırpınışlarına bakıp kumsalda
Dayanamayıp sebepsiz ölüşlere
Tekrar suya bırakacaktık
Yedinci defa,yıllardan sabır
Mevsimlerden yağmur
Günlerden hüzün çaldı kapımı
Kırılmış daluçlarını seyrettim pencereden
Toprağa düşen tomurcukları
Yarım kalmış dostlukları
Ve ölesiye öldürdüğümüz
Çocukları
Kayıt Tarihi : 26.5.2006 09:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!