Kanunlar Bireylerin Korunması İçindir

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kanunlar Bireylerin Korunması İçindir

Binlerce davalar görülürken kanunlar değişmiştir. Tıp da binlerce deney, laboratuar çalışması sonrası tekrar bir deney sürecinden sonra ancak ilaç olarak sunulmaya izin alınmış ilaçları uygular hastasına. Kanunlar onun bunun keyfiyle değiştirilmez. Şekil itibarıyla en azından Anayasa mahkemesinde yargılanmaya zorunluluk doğuyor AKP hakkında. İktidar demek, ben yaptım oldu demek değildir. Özelleştirme ölçütü değildir dış ülkelerle uzlaşma, yalakalığa sürtüklenme, kredi şartı diye horozluğa başvurma…

Batıda hukuk sözde (postmodern kakalaması) , bireyin korunması için düzenlendiği ile, rejim, vatan korunması ona geçerli buna değildir keyfiliği hakim olduğu açıklığa kavuşturulmalı. Onların derdini seçtikleri ülkelerde deneye almanın mantığına boyun eğdirme hakkını Batılı hukukuyla açıklığa kavuşturmalı. Hem evrensel emir erleri olmaya haklandıklarını açıklayan, vatan varlığı ve bütünlüğüne dokunmazlık hakkı mı tanınmış, hangi kamuya nasıl açıklamışlar? Bir vatan varlığı ve bütünlüğü bireyin korunması hakkı değil midir? Bireyler, bütün ülkelerde, en azından Türkiye'de, rengi, dini, dili, mesleki unvanı, soy bağı vb. kişiselliğini gözetmeksizin, kanun önünde eşit haklara sahiptir ve korunması için onu savunacak avukata ihtiyacı olduğu takdirde, bu hakkından mahrum edilmeyecektir.

Batılı bireyi kutsallaştırıyor, doğulu devleti diyenler, acaba anlıyor mu bu dediğini de? Bir cerrahi uzmanını bilgisayar için programlayıcı olarak çalıştırmanın bu mantığına ne denilir acaba? Bireyi kutsallaştıranların, bütün bireyleri böylesi bir kapasiteye sahip olmaya zorlandırmakla hüküm giydirmelerine ne denilir? Bir hasta, bir özürlü, bir tiyatro sanatçısı, bir ev hanımı veya ev beyi vs. vs. bütün bu kapasitenin sahibi olduğunu mu, bütün bu kapasitenin sahibi olduğunu kanıtlamayı mı ve nasıl başaracak?

Siyasetçi ne beceriyormuş da, kime emretmeye veya kimden hangi hizmeti nerede vereceğini hükmetmeye kalkışıyor? Buna bir deyim söylemiş atalarımız: Dağdaki gelmiş bağdakini kovuyor. Siyasetçi, ödevinin ne olduğunu, işe başlamadan önce içtiği ant ile biliyor işte.

Tıp, Mimar, hukuk her ülkenin korunmuş mesleğidir. Almanya'da mimarlığı okuyup Türkiye'de mimarlık yapmamın kuralı: ya misafir olarak çalışmam istenir, ya da Türkiye'de mimarlığı, çalışma özelliği çerçevesinde, birkaç yıl okuyarak, mimarlar odasına kayıt yaptırma hakkımla daimi çalışmam istenir. İhtiyaçlar evrensel geliştikçe haklar da, ülkelere tanınan haklar veya kısıtlamalar dahilinde, değişecektir mutlak. Bu değişim kararı mimarlar odasında tartışılır, hazırlama süreci düzenlenir, millete tanıtım için maddi ve manevi olanaklar çerçevesinde süre sınırlaması düşünülür, ancak ondan sonra tekrar ülkeler arası görüşülür ve değişim kararı alınır, ki bu değişim şekli, yerel koşullar öncelliği dikkate alınmak şartıyla oluşturulur. Bu karar ile evrensel uyum ve saygı korunur. Kimi ülkeler hemen benimser, kimi benimsemez: Bu değerler bir ölçüt değildir bir medeni ülkede medeni kanununun değiştirilmesine. Çağ dışı, medeni olmayan yörelerde diye bir düşünceye gerek kalmıyor. Batıda ve Amerika’da medeniyet varmış zaten. Medeniyim diyen bir insan, birkaç mil yöresinden uzaklara gezinirken rastladığı bir durum alıştığından değişik geldiyse kendine, medeni değil demek geçer içinden, ama demez, çünkü medeni olmayan unsurları oluşturan nedenleri araştırır, tanışır ve karşılıklı benimsenme ortaklığına emek verir. Soygunluğa, işgale cüret etmez.

Bir yabancı yörede yabancı dil ile karşılaşılır. İlle de benim dili öğrenecek diye girişmem dayak atmaya. Benim yöreme gelen de kendi dilini öğretecek diye bana dayak atamaya kalkışmaz değil mi? Medeni insanlarız. Bir tanışma süreci ve maddi, manevi olanakların el verdiği ölçüde, ihtiyaç duyulan bir gereklilik olduğunu hissettirdiği ile yabancı dil öğrenimi okulu geliştiririz. Giderek, yabancı dil öğrenimine geliştiririz okullarımızı. Bir çocuğa, taşıyabileceğinden fazla sorumluluk verilemez. Çocuk işçi üretme hırsını frenlemeyi de bilmeli medeni insan. Bunu Batıda veya Amerika’da biliyor ve buna saygıyı uygulayabiliyorlar mı? Küresel denetlenmeden neyi anlıyor Batılı, Doğulu, Güneyli, Kuzeyli? Yörenin coğrafyası, iklimi, rengi, sesi, suyu, huyu kime, neye, neredeki pazara hangi ölçekte kimin yaşam öncelliği veya özelliği için uygulanmalı?

Batıda birey kutsalsa, Doğuda birey yetim mi, başka mı doğuyor onlar yaşama? Bu hakaretin adı ne? Birey sosyal varlıktır. Teknoloji icadıyla sapıklaşıp, bir robot gibi bakıma alınmaz.

Kanunlar bireylerin korunması içindir: Bireylerin coğrafyasında, yöresinde, ikliminde korunması özelliği hakkı çiğnenmeden elbette. Türkiye Cumhuriyeti medeni bir ulus devletidir, medeni hukuku ile korunur. Türkiye Cumhuriyeti hukuku, yurtta sulh cihanda sulh özünün bağımsızlık karakteriyle Cumhuriyet saygınlığını evrensel gelişmelerde uzlaşı için ülkelerin varlığı ve bütünlüğünü yaşatacak öncelliği ile uyumlanma dahilinde veya haricinde korunmasıdır.

Nisan 2008

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 8.4.2008 01:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sevinç Kavuk