KANSERLE MÜCADELEDE YENİLMEMELİYİM.!.
Merhabalar saygıdeğer gönül dostlarım, sevgili okurlarım...Bu gün sizlerle paylaşacağım makalem hepimizi çok yakından ilgilendiren ''KANSER'' hastalığı ve sağlık üzerine olacaktır.Yeni okuduğum, yazarı büyük üstat şair, yazar Zeki Çelik Hocama ait ''KANSERİ YENMEZSEK O BİZİ YENER'' adlı kitabından çok etkilendim. Kendisiyle kitap üzerine yaptığımız söyleşimizden sonra geliri kanser hastalarına bağışlanmak üzere yeni bir kitap çıkarma hazırlığı içinde olduğunu söyledi ve ben de yıllar öncesinde lösemi ( kan kanseri ) den yeğenimi kaybetmiş biri olarak bu kitaba ve kanser hastalarımıza bir nebze de olsa destek olmak amacıyla içimden geçenleri paylaşmak istedim, şiirlerimle de özetledim.
Çağın vebası olarak adlandırılan kanser hastalığı maalesef dünya nüfusunun önemli bir oranına musallat olup önemli sayılarda hasta ve ölümlere sebep olmuştur. Günümüzde geçmiş yıllara göre teknolojinin ilerlemesiyle tedavi yöntemleri çok daha gelişmiş ve erken teşhis,düzenli tedavi ile artık ölümcül bir hastalıktan ziyade tedavisi mümkün bir hastalık haline getirilmiştir. Erken tanı ile hasta sağlığına kavuşmuştur.
Bireysel bir hastalık gibi görünen kanser aslında toplumsal sorumluluk isteyen, hatta ve hatta büyük bir oranın toplumsal ihmaller yüzünden kansere yakalandığını söylemek mümkündür. Günümüzde emperyalist ve kapitalist düşüncelerin yaygınlığı, zenginliğin ve güçlü olmanın hırsı maalesef insanın önüne geçmiştir. Zehir saçan fabrikaların çokluğu, ormanların yok edilmesi, tarımsal alanda kimyasal ilaçların kullanılması kısaca tabiatın dengesinin bozulması, doğal tarım ürünlerinin genetikleriyle oynanması,daha küçük yaşlarda sigara,alkol ve uyuşturucu madde kullanımına yapılan meyil ve teşvikler bu hastalığın en önemli tetikleyicisi olmuştur.
Dünya güçlerinin insan öldürmek için ürettikleri silahların milyonda birini bu hastalığın tedavisi için bilime kullanılmış olsaydı şu anda belki de kanser hastalığı diye bir şey kalmayacaktı. Tıpkı silah satmak için yalandan savaşlar çıkaran sömürü ülkeleri gibi, ilaç sanayi üzerinde de büyük oyunlar oynanmaktadır. Günümüzde kanser hastalığı tedavisi için kendini ilme ve bilme adamış bir çok profesörün buluşları dahi yok edilerek bu rantçılar yüzünden maalesef kalıcı tedavilerin önü kesilmektedir. O yüzden bizler her birimiz birer kanser hastası adayı olarak yapmamız gereken; hastalığa yakalanıp tedavi yöntemlerini araştırmak yerine bu hastalığa yakalanmamak için neler yapmalıyız, nelere dikkat etmeliyiz bunlar üzerinde durmalıyız diye düşünüyorum.
Doksanlı yılların başlarında henüz adını bile bilmediğimiz, duymadığımız ''LÖSEMİ'' denen hastalıkla tanıştık. Keşke biraz erken tanışmış olsaydık belki de şu anda içimizde ki bu acı olmayacaktı.Henüz altı yaşında olan dünyalar güzeli yeğenim Zuhal'i maalesef bu illet hastalık yüzünden kaybettik. Şunu öğrendim ki '' İNSAN KANSERDEN DEĞİL İHMALDEN ÖLÜR'' Yeğenimin vermiş olduğu hastalık belirtileri maalesef ki doktor tarafından basit bir rahatsızlık gibi ağrı kesici antibiyotik ve vitamin haplarıyla geçiştirmesi hastalığın 3-4. evrelerine ilerlemesine sebebiyet vermiştir. Oysa ki altı, yedi ay öncesinde yaptığı muayenelerde keşke kanser teşhisini koymuş olsaydı daha yeğenim 1. evredeyken tedaviye başlayacaktı ve bu hastalıktan kurtulacaktı, bunun vebalini de büyüktür.
Değerli dostlarım o yıllarda ''KANSER'' çok daha korkutucu, tedavisi zor ve insan psikolojisini çok daha kötü etkileyen bir hastalıktı. Adı ölüm kadar soğuk, umudun bitmesi kadar vahimdi. Hele ki insanların kanserli bir hastaya bakışı,yaklaşımı da bir o kadar üzücüydü. Anlayacağınız ateş düştüğü yeri yakardı. Oysa ki bu herkesin başına gelebilir, her an bir yakınımız kanser hastalığına yakalanabilirdi. İnsanlarda sürekli bir kanser bulaşma korkusu, aman bana bulaşmasın da hastanız ölürse ölsün anlayışı hakimdi.
Yeğenim ileri derecede bir kan kanseri hastası olduğu için sürekli taze kana ihtiyaç vardı ve haftada bir gün ''Trombosit- beyaz kan'' veriliyordu. Trombosit kanın özü her vücuttan 1 kg. kadar çıkıyordu ve vücut bunu altı ay gibi bir sürede yeniliyordu. Ama bu kanı vermeye kimse yanaşmıyordu, insanlar korkuyordu. Ben bir defa verdim ve hiç bir tehlikesi yoktu. Çift kolondan makineye bağlanıyor vücuttaki kan devir dayım yapılarak içinden özü alınıyor ve hastadaki kötü hücreleri yok etmek için kullanılıyordu. Yeğenime bütün tedavi yöntemleri kullanılmasına rağmen altı ay yaşayabildi ve onu kurtaramadık.!!
Zeki hocamın kitabından öğrendiğim kadarıyla bu gün Isparta ilimizde ''KANSEV'' Kanser Hastaları Yardımlaşma Derneği kurulmuş ve faaliyetlerine devam etmektedir. Bu derneğimiz bir çok kanser hastası dostlarımıza gerek tedavi gerekse barınma alanlarında yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda Zeki Çelik hocamın kendi imkanlarıyla kurmuş olduğu Zekice Kültür ve Sanat Evi de hastalarımızın barınma ihtiyaçları için kullanılmaktadır. ''KANSEV'' kurucuları ve üyelerine, Zeki Çelik hocama desteklerinden dolayı bütün kalbimle teşekkür ederim...
Değerli dostlarım Kanser Hastalığının bir çok çeşidi var. Lösemi, kolon kanseri, göğüs kanseri, akciğer kanseri, mide kanseri, tümör...vb. gibi. isimleri farklı farklı olsa da oluşma sebepleri ve tedavi yöntemleri hep aynıdır. Kanser zayıf bünyeleri, korkak insanları kolay sahiplenir o yüzden eğer bu hastalığa yakalandıysak kesinlikle korkmamalıyız her zaman ben seni yeneceğim bilincinde olmalıyız. Ne kadar güçlü olursak hastalığı o kadar kolay yeneriz.Tedavide inanç ve moral çok önemli.Toplum olarak bizler bir hastalığa yakalanmadan doktora gitme alışkanlığımız çok az olsa da her yıl düzenli olarak kendimizi sağlık taramasından geçirerek bilgi sahibi olmalıyız. Çünkü kanserde en önemli şey erken teşhis. tedaviye ne kadar erken başlarsak o kadar çabuk ve kolay yöntemlerle sağlığımıza kavuşuruz. Bir de kesinlikle uzman bir doktora muayene olmalıyız. Alanında uzman olmayan bir doktorun yanlış teşhisi ölümlere sebebiyet verebiliyor. Tüm hastalarımıza acil şifalar dileklerimle '' KÜLLERİMİZİ GÜLE DÖNÜŞTÜRELİM'' saygı sevgi ve muhabbetlerimle... ZİYA VAR (şair,yazar,halk ozanı)
KANSER İLLETİ
Davetsiz misafir gibi gelirsin
Bırak yakamızı kanser illeti...
Hiç acımaz bizi hasta edersin
Bırak yakamızı kanser illeti...
Sanma sonsuza dek yaşayacaksın
Sağlığımız ile oynayacaksın
Sen de bir gün gelip yok olacaksın
Bırak yakamızı kanser illeti...
Doktorumuz önce biz olmalıyız
Hastalığa karşı dik durmalıyız
Kanserin esiri olmamalıyız
Bırak yakamızı kanser illeti...
İlaçları ihmal etmemeliyiz
Tedaviye ara vermemeliyiz
Umudumuzu hiç kesmemeliyiz
Bırak yakamızı kanser illeti...
Hastalarımıza destek olalım
Dertlerine şifa, çare bulalım
Biz de bir adayız unutmayalım
Bırak yakamızı kanser illeti...
ZİYA VAR(01.09.2019)
SAĞLIĞIN BAŞI MORALDİR
İnancımızı hiç yitirmeyelim
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
Üzülüp kansere yenilmeyelim
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
Doktorlarımıza güvenmeliyiz
Bütün gücümüzle direnmeliyiz
Kendimizi boşa üzmemeliyiz
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
Hastalığımızı önemseyelim
Kanser gerçeğini benimseyelim
Her daim hayata gülümseyelim
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
Sakın içimize kapanmayalım
Mücadelemizden usanmayalım
Tedaviden korkup utanmayalım
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
Beslenmemize çok dikkat edelim
Hormonlu gıdalar tüketmeyelim
Neşemizi asla kaybetmeyelim
Sağlığın, sıhhatin başı moraldir...
ZİYA VAR(10.01.2019)
Eser, ve şiirler Ziya Var. PEMBE DÜŞLERİN HİKAYELERİ KİTABI editörü: Zeki Çelik. Dernek üyesi.
Zeki ÇelikKayıt Tarihi : 10.1.2019 21:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!