Adını kırmızı bir umutla yazmak olmaz,mor dağlara
Gökyüzü kendini güneşe nasıl mavi olarak kabul ettirmişse,
Sende öyle gelmelisin gözüme,
Mor sümbüller gibi salına salına,
Tabiatın eteklerinden süzülmeli hayalin,aklımın baş ucuna...
Aşk dergahlarında nefesler feda edilirken,güzelliğini anlatmaya
Nefisler kendinden geçer,
İsmin zikredilir dudakların o ince naifliğinde,
Yasın tutulur...
Yaş akıtılır ruhuna
Eller semaya doğru kalkar
Dualar edilir adına;
Kırmızılığına
Aşkına
Yalnızlığıma..
Ardından,
Yorgun kalkıyorum gecenin canlılığına
Dudaklarım o kadar sarhoş ki
İki yakası bir araya gelmiyor
İnatlaşıyorum kendimle
Sen galip geliyorsun
Bir kadeh daha dolduruyorum
Hayır iki kadeh daha
Birisi benim için diğerini de boşluğuna dolduruyorum
Yalnızlığıma kaldırıyoruz kadehlerimizi
Hayallerimin kırıklığına
Umutsuzluğuma
Sensizliğe,bensizliğime
Hayata kaldırıyoruz kadehleri..
Hiçbir dudak sağ çıkamıyor aşırı dozlu öpüşmeler sonrası
Ve
Hiçbir nefes bir önceki kadar temiz değil artık..
Senden bir tek çorabın kala kalıyor elime
Geceye sürüklenirken dizini sürtmüş olmalısın ki diz tarafı yırtılmış
Onuda boynuma dolayarak
İntihar ediyorum
Nefesimi hayata teslim etmek yerine
İçime gömüyorum...
Karanlıkta uyumayan Tanrıya..
Harun Tolga PekerKayıt Tarihi : 26.11.2011 13:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gece Tarifesi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!