İçimdeki karabasandan uyanamıyorum...
Ne zaman içime dalsam,
Çığlıklarla gerçeğe çıkıyorum.
Ve biliyorum, zaman akıp gidiyor...
Gece, güne kusuyor; gün geceye...
İkisi de bakamıyor bu yüzden birbirinin yüzüne...
Bir ara sana kapatıyorum gözkapaklarımı,
Bir bıçakla yırtıyorsun retinamı,
Ve gözlerimi açtığımda kanıyorum sana,
Birkez daha kanıyorum yalanlarına...
Ben seni suçlamıyorum sevgili,
Kanmak isteyen benim değil mi?
Tıpkı kurdun kırmızı şapkalı kızı yemesi gibi! ! !
Mevlana ne de güzel demişti;
' Kurdun kuzuyu yemesinde şaşılacak birşey yok,
şaşılacak olan o'dur ki; bu kuzu kurdu sevmiş,
ona gönül vermişti... '
Bende kurduna yenik bir kuzuyum işte,
Ama seni seçen bendim, suçlu aranacaksa illa
Suçlu benim sevgilim, anla!
Sen aslında en temizi, en safı bu hikayenin
Ve ben en ikiyüzlüsü, yalancısı...
Seni sevmeyeceğim, dedim ikiyüzlü davrandım
Ve en büyük yalanı kendime anlattım.
Ben bu hikayede yalnızca kendini kandıran,
Sen bu hikayede sadece KAHRAMAN...
Kayıt Tarihi : 30.12.2008 19:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tüm dürüstlüğümle...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!