Hrant... Şiiri - Salim Diyap

sesin arandığı olur mu
sessizliklerde bir ses
beyaz
mavi
yeşil
ses batar mı örneğin
küs bir güneşin batışı gibi

rüzgar hangi dilde
söyler türkülerini

yüreğe kilitli
vicdan sızısı
ne hal eyler adamı

kaç yıl yaşar
bir insan barışa adamışsa canını

yaşamak
can yani
hangi dilde daha tatlıdır

kuş cıvıltısı
yaprak rengi
sevişmek
evet sevişmek
hangi milliyete özgüdür
dili dini coğrafyası var mı aşkın mesela

uzaktaki çan sesleri boğuk
bir kavak çaıtrtısında
yaraları kanıyor ayazın
güvercin ölüsü bedeninde
kanayan yara
hepimizin bedeninden
boşaltıyor kanını
utanırken gözyaşlarımıza dokunmaya
birden hatırlayıveriyoruz
çanlar hüzünlü çalarmış bu diyarlarda tarihler boyu

hayretler içindeyiz Hrant
ölü vicdanlar diyarında
nasıl becerdin
çiçek çiçek damarlanmayı
ne de soğukkanlı yaşadın
cesur
mağrur
korkun pahasına inat
ne asil bir kuşağın soluğuydun sen
aynalardan yüzümüze bakan vicdan gibi
kararlı ve bilge
saklamak ne mümkün suçlarımızı
yaraların vicdanımızda kanıyor Hrant

zil sesine paydos dercesine
kapanır mı gözler,
susarım sozler.
ölüm bu mudur yoldaş
her göz böyle mi kapanır
her ses böyle mi yiter

şimdi sesinden neyi dinlemeli
neyi okumalı o bize küs bakışlarından

hangi dilde ağlamalı sana
hangi dilde övmeli seni
hangi vatanda sevmeli

cevapsız sorularınıza cevabını
verse de
ne ola ki
zaman dediğin
dönmeyecekse güvercinler
sonsuz göçlerinden

sesin arandığı olur mu Hrant
herkesin sustuğu yerde
beyaz
mavi
yeşil
şarıl şarıl akan
herkesin baktığı yerde
hiç kimsenin görmediğini gören
herkesin sustugu zamanda
söylenmeyeni söyleyen
kemale ermiş her yürekten seslenen
isyan eden
karanlığı yırtan
sesini arıyorum Hrant