imgeler geceden gelir…
kapılar, pencereler, perdeler; her şey steril… hadi, gir hadi gir:
kum, karanfil, idil! ..
idili kaptı dilbaz, kuma gömdü karanfili… dedi, dalgalar, köpükler, körfezler; çığlıklar, çıvgınlar ya da… hangisinden başlasam, bitirsem mi burada? dedim, şairler dilbaz değil, sözcükleri aldatmaz! taş döner mi, düşerse mil? damarlar çekilsin, tutuşsun kandil…
kan ve dil! ..
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim