Etrafımda olayları izliyorum.
Toplum, birçok insan/insanlar
Çoğunluğu iyi ama sessizlikte
Ama, af edersiniz üç beş soytarı
Soyguncu/hırsız/çete/çıkarcı
Kendilerine göre yaşam kuruyorlar
Çoğunluğun hayatını zehir ediyorlar
Yöneticiler var/yönetiyoruz diyorlar
Bir türlü sorunları çözemiyorlar
Saysan iyileri, say say bitmez
Saysan kötüleri, bir halt etmez
Ama güç alıyorlar bir yerlerden
Besleniyorlar/destekleniyorlar
Önce sessiz/iyi çoğunluk destekleri
Sessiz kalarak besliyorlar onları
Sonra çıkarcılar var perde arkası
Kötülerden/kötülüklerden çıkarı
Sonuna kadar kullananlar var
Hayatlarını ona göre kuranlar var
Bu ülkenin düzenini koruyacaklar
İnanın, kötülerden kat kat fazlalar
Ama nedense hiç engel olamıyorlar
Ortada, çeteler/hırsızlar/kapkaçlar
Ortada, soyguncular/çıkarcılar
Yapılana bakarsan görev diye
Vatan millet Sakarya kalır geriye
Lafa/söze gelince hep nutuklar
İşe gelince, kötüler ortadalar
Düşünüyorum bazen gerçekten
Acaba, bu toplumdan kötüler
Temizlense, sıfıra dek hepten
O zaman medya ne yapacak?
Habersiz, olaysız, ne yazacak?
O zaman lazım mı bu kadar
Toplumu düzeni koruyacak?
Delice fikir işte bazen düşünüyorum
Sanki bu topluma kötülük/kötülerde
Lazımmış gibi geliyor mantıklıca
Değilse bir sürü iş sektörü kalkacak
Bir sürü insan işsiz/güçsüz kalacak
Delice fikir işte aklıma geliyor
Sanki kötülük sektörleşiyor
Topluma yeni bir iş doğuruyor
Ve düzen işsizliğe çare buluyor
Ve sessiz çoğunluk seyrediyor
Ve yeni iş sahiplerini alkışlıyor
Ve toplum susuşuyla dünyasına
Yeni bir hayatı baştan hazırlıyor
Bindiği iyilik ağacının dallarını
Sürekli dibinden kendi kesiyor
Araştırsa yetkililer gerçeğinden
Kaç, hırsız/sokak çocuğu/tinerci
Kaç, soyguncu/çete/satıcı/çıkarcı
Kaç, dilenci, duygu istismarcısı
Bunlar toplumun içinde kaç tane
Bunlar iyilerin içinde yüzde kaçı
Dese görevliler, yöneticiler topluma
Bakın bunlar şu kadar ediyorlar
Bunlar iş, aş, imkân, eğitim istiyorlar
Kurtarmak için sizi bunlardan
Kurtarmak için onları bu hayattan
Şunları yapmak lazım işte faturası
Ödeyin kurtulun toplumca faturasını
Deseler inan bu toplum öder faturayı
El birlik olup toplum sarar yaraları
Ama olmuyor işte, duruyor yüz karası
Şimdi ben düşünüyorum delicesine
Gerçekten güzellik lazım mı bize?
Sessizlikte hak ediyor muyuz diye?
Yazık, umarsızlıkta, vurdumduymazlıkta
Dünyamız, hayatımız gidiyor hepten güme.
Sessiz ve iyiler, susun/sustukça
Bir gün sıkıştırılırsınız köşelerde...
Alkışladıklarınız o gün yoktur,
Sıkıştığınız/sıkıştırıldığınız yerde…
Sahip çıkmazsanız güzelliklerinize
Haram eder kötüler hayatınızı size
Ve sıkıştığınız/sıkıştırıldığınız yerde
Bulamazsınız alkışladıklarınızı görevde
Çıkarları/çıkarcıları silmezseniz içinizden
Ne hakkınız var iyilik/güzellik sözlerinden
Alınmayan hak verilmez derler hiçbir yerden
Sorulmayan hesap kanatır insanı ta derinden
24.12.2006 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 24.12.2006 21:17:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu toplumu köle kılan kötülük/kötüler, Gerçekten ne kadardır/kaç kişidir merak ettiniz mi? Gerçekten bunların toplumda aranıp, bulunması/eğitilmesi/geliştirilmesi/topluma yeniden kazandırılması çok mu zor? Ve gerçekten topmum/düzen bunları topluma kazandırmak istiyor mu? Hiç düşündünüz mü? Hiç bu konularda aklınızı çalıştırdınız mı? Şöyle dolaşsanız toplumda, kaç dilenciye rastlarsınız. Kaçının bankalarda zenginleri kıskandıracak paraları var. Bunlar duygu sömürüsü yaparken, görevliler ne yapar. Kanunlar ne der? Hiç düşündünüz mü? Veya, sokaklarda kaç kişi yatıyor? Çocukların sokaklarda işi ne? Bunların kaçı kötü yolda? Bunların üzerinden kimler çıkar sağlıyor? Kaç kişiler? Koca bir devlet yasalarında bunları düzenlemek/engellemek/topluma kazandırmak gibi görevleri üstlendiği halde, görevlileri görevlendirdiği halde, niçin bunlar hala toplumda varlıklarını sürdürüyorlar? Bence iyi bir toplum olabilmek için, hayatta insanca yaşabilmek için, çocuklarınızla, eşinizle akşamları rahatça şehirde tur atıp dolaşabilmeniz için, çocuklarınızı rahatlıkla okullara gönderebilmeniz için, düşünmeniz gerekir. Eğer gerçekten çelişkiler/umarsızlıklar/sorumsuzluklar görüyorsanız üzerine gitmeniz gerekir.. Değilse, bu gün sizi düşündüğünüzde içten içe korkudan şeyler, yarın kapınızda, sokağınızda, caddenizde, işyerlerinizde başınıza gelir.
Sorun; duyarsılık oranının çok yüksek olması, iyi olanların oranının kötü/kötülük kadar olmaması bence.
Vurgularınızın ışık olması temennimdir.
Ne kadar dogru tesbit kutlarım dost.
mehmet özer2
Kutluyorum.
Siz 'çağ'ın ikiyüzlülüklerini ve kötülüklerini deşifre etmeye devam ediyorsunuz.
Sizi açıksözlülüğünüz ve direncinizden dolayı kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (9)