Kanat ve çefi Şiiri - Serdar Yusuf

Serdar Yusuf
147

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kanat ve çefi

Kanat ve Çefi

Bulutlar eğilirken üzerimize
rüzgâr usulca alnımıza dokundu.
Sende kırmızıya çalan eski bir iz,
bende unutulmuş akşamların kokusu;
boynunda kurumuş papatyaların sessizliği,
elinde sarı tütünün gölgeye çarpan dumanı.

Ben, hiç yakamadığım Küba hayallerinin
nemli yapraklarında saklı kaldım.
Çocuk sesleri hâlâ dolaşıyor içimde,
sonbahar hep bir çizik bırakıyor yanaklarımıza—
baharlar geçip gitti,
gülüşlerimiz ağır ağır iner yüzümüze.

Dinlediğimiz masallar çoktu;
bir gül kurusunda solan hayatlar,
anne ağlarken gülen küçücük yüzler,
yamaçlara tutunan gözlerin kanayan direnci—
gazetelerin adını bile bilmediği goncalar…
Sen söyle şimdi en derin hikâyeni,
ben suskunluğumla tamamlayayım.

Uzaklarda mor sümbül kaldırımları var dediler,
beyaz leylakla süslü şehirler;
gece ışığı göğe değdi mi ay
yavaşça bir buseye dönüşürmüş.
Son kez kokladım ömrünün o yerini,
son kez baktım gözlerine
geri çağırmayan bir zamanın ortasında.

Sonra bulutların kapısı açıldı,
yol kendini gösterdi.
Mevsim hep bahara kesmiş gibiydi—
çiçekler bereketini gizleyemiyordu.
Senin sesinde bir sevinç yükseldi,
benim yüzümde geçmişi hafifleten bir tebessüm.

Ve belindeki çefiyi çam dalına astın;
yenilmeyen ruhların sessiz nişanı oldu.
“İlk adımı sen at,” dedin, “özgür kuşlar gibi.”
Ben, sana kanat olurum—
ama yükseğe çıktıkça ürperirim biraz;
düşersem değil,
seni bir an olsun yalnız bırakırsam
onun korkusudur içimde büyüyen zaman.

Serdar Yusuf
Kayıt Tarihi : 30.11.2025 11:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Uzun bir hikaye bu, geçmiş ve gelecek arasında kaybolan ama halen yaşayan

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!