Bir Gün Sen Doğacaksın
Gün mü aymış?
Bilmem hiç haberim olmadı.
Doğmuş mu güneş?
Hani, hangi bulutun arkasında?
Bugün efkârlıyım...
Yüksek dağların karlı tepeleri gibi.
Gurbet illerdeyim,
Yüreğimin kuytusunda,
Sensizliğin uzun gölgesinde.
Eylül sabahı gibiyim,
Biraz hüzünlü, biraz buruk.
Yorgun sevdam yaprak gibi dökülüyor
Sonbahar yağmurunda ıslanan gözlerim üşüyor
Adını anarken titreyen dudaklarımdan,
Gözlerinde saklı gecenin büyüsü,
Hayallerim kirpiklerinde gizli.
Bir bakışın yeter, kalbimi titretmeye,
Bazen, bakışın hançer gibi deler yüreğimi,
Bazen de, sarar ana kucağı gibi.
Uyan!
Ey ümmeti Muhammed, uyan!
Bir ülke yok oluyor,
İnsanlık yok oluyor,
Merhamet, vicdan ölüyor.
Küçücük bebekler,
Alamadığım nefesim ol ,ey yâr
Gözümden akıtamadığım yaş,
Koynunda uyuyamadığım gecem ol.
İç çekişlerim gibi, nefesin bağrımı yakar
Sen aklıma düştükçe, yüreğim inceden sızlar
Kaybolmuşum düşlerde, sen gerçeğe çıkar
Seni anarken titredi dilimde her dua,
Bir bakışınla erdi muradına bin yılın hu’su.
Gönlümde açtığın o gül, hiç solmaz bir sabah gibi,
Ey aşkın ezeli nuru, vuslatın tez vakitte olur mu?
Doldurmuyor yerini hiçbir şey.
Gidişin, o son gidişin..
Yaktı, yok etti beni.
Diri diri göndün mezara.
Nefesimi kestin giderken,
Boğazımda düğümledin hasretliğimi,
Özlemeyi sordum,
bir kuşun kanadında,
özlenene uçup gider dediler.
Özlemeyi sordum,
denizin dalgası gibi,
Eylül bile yağmurla veda etti giderken,
Sen bir “hoşçakal” demedin.
Yüreğimle bakarken gözlerine,
Sen arkana bakmadan gittin.
Adım attığın her sokakta yapraklar savruldu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!