Kan sızığı eteğimde,çember darı göhsüm.
Kalanımı yoklar aklım,içimin dar sularında ellerin,
Durduramazsın yanığıma yatan kül esmelerini rüzgarın,
Ve gözlerime tüneyen çamur bulanığı karanlığın.
Kendimi uçurumlara vurmalardan geliyorum
koynumda kahır rengi suretin belası,
Dokunsam yeni bir mevsimin kapısı gibi çalar üşüten,ağartan...
Midyatta ölüm işlenir genç bedenlerin muskalarına,
Dergahından kovduran türküleridir,
Yasaklı düşlere ezgilediği
Ve Munzur,
Ve Fırat,
Yüzlerce sınanır kızıla,mahşer sabahlarına uyanmalara
Devrim şafakları atar akarında gövdesinin.
Uzar salkım saçak...
Yetişemezsin ahımla kollanır dünya yedi gök.
Uslanmaz,büyür mengenede yürek sızısı,koy adını...
Haybeden,soluk cereyanında dağılır ömür,destursuz.
Haziran,kentine nakşedilen duman kokusu,cam buğusu.
'Bir ufka varılırki; yalnızda kalınır ustam
Gerçi gece uzun
Gece karanlık,ama bütün korkulardan uzak'...
Kayıt Tarihi : 5.1.2007 13:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!