Patırtılı bir geçmişin,
Çatlak seslerinin
Sağır eden tüm yalnızlığına
Sunuyorum boynumu…
Kan kırmızı öfkem… dağ devirir
Hani tutsam yakasından hayatın,
Tutsam bir…
Yaşam devrilir.
Kan kırmızı öfkem… cesaret ezer
Kırışık, kat kat alnımın günahını alır,
İçimde yanan ateşi, yangın söndürür.
Hani tutsam yakasından adaletin,
Tutsam bir…
Adı, aciz olur.
Kan kırmızı öfkem… beni yer bitirir
Suya iner işte o an vicdanım,
Susar dilim
Susar kalemim
Sıradanlığın o korkunç hayaletine çarpar.
Kan kırmızı öfkem… kendini vurur.
Kayıt Tarihi : 3.6.2007 13:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Çatlak seslerinin
Sağır eden tüm yalnızlığına
Sunuyorum boynumu…”
dizeleri düz cümleye çevrilmek istenirse “boynumu” ifadesini yani özneyi başa alırsanız, bir çırpıda nesre dönüştürebilirsiniz. Başka türlü düşünenler olabilir, ancak ben iyi şiirin bir çırpıda nesre dönüştürülemeyeceği kanaatindeyim. Bu anlamda adayın mısra tekniğinin vasata yaklaşmakta sıkıntı çektiğini düşünüyorum.
Bununla birlikte şiirin sözü geçen bölümü (alıntıladığım yer), yani girişi şiir dili açısından vasata yakın. Aday duygularını bilindik bir şekilde söylemekten kısmen kaçınmaya çalışmakta ve farklılık arayışı az da olsa kendisini hissettirmektedir. İşte bu olumlu bir durumdur.
Genelde, şiir dili yer yer vasat, yer yer vasat altı.Şiir sesi içinde aynı şeyleri söylemek mümkün. Kurgu iyice.
Asıl temanın yan temalarla desteklenmesi hususunda kısmen bir kısırlık var gibi.
Tüm bunlarla birlikte bu dizlerin sahibinde iyi şiir yazma niyetinin ve mayasının var olduğu görünüyor. Önemli olan da bence bu. Bu arzu ve niyet olduktan sonra 'iyi şiirler' mutlaka fışkıracaktır.
Tebrikler ve başarışlar
Asım Yapıcı
TÜM YORUMLAR (2)