-Bosna/Hersek halkına.
Kar, kış ve ölüm 
Peşpeşe dizildi yollara...
Kurşunlar kinle bilendi. 
Bombalar öfkeyle. 
Yüreklerde, gün görmemiş acılar katmerlendi. 
Kar, kış ve ölüm...
Yaşamak zor be artık gülüm. 
Kan gülleri açı Saraybosna'da... 
Analar yavrularını yitirdi; 
Genç kızlar namuslarını.
Çocuklar zulmün pençesinde.
Yitik düşlerini aradı aç, susuz ve uykusuz. 
Umutlarını ısıttılar acıların alevinde.
Felaket karargah kurdu
Her Bosnalının evinde. 
Karlı dağların doruğunda 
Her akşam bir umut yandı. 
Bin umut söndü. 
Namus, onur, erdem 
Kevgire döndü. 
Kol geziyor ölüm kahpeliklein gölgesinde. 
Açlık, sefalet, korku
Horon tepiyor. 
Uygarlık, insan hakları, arış ve sevgi. 
Avrupa'nın ortasında köhne bir masal. 
Bir tas çorba, bir yudum su.
Her akşam karanlığında aynı çığlıklar. 
Her kanlı şafakta aynı pusu. 
Kar, kış ve ölüm 
Peşpeşe dizildi yollara...
Kurşunlar kinle bilendi. 
Bombalar öfkeyle... 
Nerdesiniz, mangalda kül bırakmayan barış güvercinler? ! ..
*(Şiir Defteri Dergisi/Sayı:41/Nisan 1993)
Cumali KarataşKayıt Tarihi : 17.9.2007 21:22:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Zulmün, terörün evrenselleşmesi; sözde evrensel barış güvercinlerinin de buna seyirci kalması, ne kadar acı ve utanç verici...Ama tarih bunları da yazmakta bir kenara.Şiirler de nesnel tanıklığını sürdürmekte...
 
 



güzel bir şiir demek gönül istemiyor acı çekmenin veya onu resmetmenin neresi güzel olabilir keşke yaşanmasa ...ama ben yüreğinizi kutluyorum saygıyla
müzeyyen başkır
Yitik düşlerini aradı aç, susuz ve uykusuz.
Umutlarını ısıttılar acıların alevinde. '
Evet şiirler ve tüm dünya tanıklık edebildi sadece:-(
Yüreğinize sağlık üstad.
Gül
Yitik düşlerini aradı aç, susuz ve uykusuz.
Umutlarını ısıttılar acıların alevinde.
Felaket karargah kurdu
Her Bosnalının evinde.
Karlı dağların doruğunda
Her akşam bir umut yandı.
Bin umut söndü.
Namus, onur, erdem
Kevgire döndü.
...................
95 yılında okula giderken kan güllerinin içinde boğulan 9 yaşındaki can geldi aklıma...
Çocukalrın yitik değildi düşleri ... Küçücük yüreklerinden zorla alınmıştı... Çünkü düşler özgürlüğe geleceğe ve umuda kanat takan tek nefesimiz.. Ama savaş o kadar siyah ki ... Ve savaşın kokusu o kadar keskin ki hiç bir anlam karşısında duramıyor...
Barış güvercinlerine gelince... Belkide sadece kanat sesleri mumu söndüremeyen rüzgarın gücünde...
Duyarlı yüreğinize SEVGİLER....
Münir ÜSKÜDAR
TÜM YORUMLAR (4)