Vahşi atlarıyla geldiler.
Yeleleri ateş kusan kızıl atlarla.
Toprağı toynaklarıyla döven yaban atlarla.
Şehrin göğsüne hançer gibi saplandı hepsi.
Özgürlüğümüzü çaldılar yine atlarla.
O gün bugün aşk yaşayan yok bu kentte.
Deyince alnıma, kış gününde cehennem gibi kor bi ateş ;
İşte ben o vakitte anladım nedir ayrılık.
Anladım ki düşüme giren annemin elleri değildir irkilten beni.
Vücudumun sıtmadan alev alması hiç değil.
Ne güz geçti üzerimden oysa, ne kış ne boran.
Düpedüz bir tren katarının çarptığıydım.
Ben seni öyle böyle, senin bildiğin gibi filan değil, ben seni deli tayların çitleri yıkıp geçerken bacaklarını kırmayı göze aldığı gibi seviyorum.
Kırılmış bir dalda rüzgara inat, açmayı kafaya koymuş bir tomurcuğun inadı gibi seviyorum.
Vurulmuş bir kuşun, düştüğü yerden gözlerini gökyüzüne dikerek bekle beni düşe kalka sana geleceğim der gibi ki bakışında seviyorum.
Ben seni düz yollarda değil, taşlı yollarda ayağım burkularak, canım yansada pes etmeyerek seviyorum.
Ben seni sadece yanımda olduğun için değil, bir gün başını alıp gitsen bile, ne yaptım diyerek kendimi sorgularken seviyorum.
Ben seni güneşli bir günde değil, yağmurun altında, çığ düşerken bir evin çatısı gibi dona üşüye seviyorum.
Vazgeçtim sonunda beklentilerimden,
Olmazı oldurmak ihtimalinden vazgeçtim.
Yanımda olmasını istediklerimin, yanlarında olmamı ummalarından vazgeçtim.
Su gibi berrak ve duru,
Yine bir su gibi kendi yatağında.
Nereden gelip nereye estiği belli olmayan rüzgarlar gibi avare,
İki büklüm biçare, kapandım dizlerine.
Kudretim yok acizim, muhtacım gözlerine.
Gamı efkarınla canu serden geçmişim.
Kader denen torbadan sabır taşı seçmişim.
Ahuzar et razıyım, yakıcı sözlerine.
Ekim''deyiz.
Kapıda Kasım.
Yaz gibi bugün de canına yandığım hava.
Sesinde bahar,
Biliyorum seversin.
Gökyüzü de güzel.
Yabancı değilim bu yalnızlığa,
Merak edip hatrımı sorma gerek yok.
Git gez dolaş sen gününü gün et.
Alıştım yokluğuna gelme gerek yok.
Bahaneler üretip yorma kendini.
Şaka filan bi tarafada,
O ne başını alıp gidişti be...
Yaka yaka
Yıka yıka
Komaya soka soka.....
Yağmurlu bir günde, pencereden gökyüzünü seyrediyor olmak güzeldir.
Az sonra gökkuşağının çıkacağını umarak, bir daha nefes almak güzeldir.
Düşüp dizlerini kanattığın bir yerde, ağlayıp sızlamadan, acının geçici olduğunu bilmek güzeldir.
Kalkıp doğrularak ufka yürüyebilmek,
Hala yaşıyor olduğunu bilmek ve birgün iyi olacağına inanmak güzeldir.
Hasta yatağında ciğerini dolduran öksürüğe inat ıslık çalmak güzeldir.
Mapussam
Müebbetsem
En az bir ömür yatarım varsa
Ranzamın demiri pas tutmuşsa hasretinden
Buna rağmen pencereme konan güvercin seni hatırlatmışsa
Her şeye rağmen gök mavi çimen yeşilse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!