Ne kadar çıkarsam, o kadar düşerim
Bir akrepten bir yelkovana koşuşturan zamanda
Parçalanmış balık ağları gibi,
Çaresiz kalırım açlığımla
Bir ay güler, bir güneş güler;
Yitirdiğim umutlara...
Eksik bir cümleydi zaten hayat
Artık sadece son bir kelime
Viran bir tapınak sessizlik,
Guernica katliamı hava
Despot bir bulut gibi,
Hiç güneş değmemiş....
Öyle bir rüya anlat ki,
Düşte gerçek, gerçekte düş olsun
Uyudukça derin, yaşadıkça düş,
Anlattıkça yalan olsun..
Buzdan tüneller olsun
Hele bir bahar gelsin de
Yeşil yapraklar alacağım kendime
Ekmek arası peynir, üstüne zeytinyağı..
Sahile bir bilet, bir galon şarap
Bir de ayna alacağım
Kendime bakmak için....
Ben hep gece çıkarım balığa
Hem sakin, hem bereketli...
İçkim ile Aşkım da buradaysa
Balık tutmasam da olur...
Oltam bir Aya takılır, bir denize
Ve ışık içine doğduğunda,
Son kez duyacaksın karanlığın çığlığını;
Tut ellerimi....
O şimdi ideal sevgili,
Masum bir çocuk,
Şevkatli bir ihtiyar...
Giderim de farkıma bile varmazsın
Yıldızlar kayar rüyalarına
Bir dilek bile tutamadan uyanırsın
ilk ve son sözün olur elveda...
Kızıl damlalar yağar çöllere,
Bir küçük ceylandı yanağından öpen
Gözlerinde yıldız, dudağında özlem..
Bir öpücüktü yarın, bugünden belli
İki göz kadar yakındı gerçek,
Bir kuyruk kadar uzak...
Bugün de seni seviyorum...
Paraşütüm kapalı, yer yakın...
Ya bir şiir yazacağım yarın için,
Ya da bir tünel kazacağım sana kadar...
Aşk bitse de, yol bitmiyor
Sıradışı umutlar taşıyacağım, yorulana kadar
Nefesin tutulur konuşamazsın bir zaman
Göremezsin çiçeklerin çiftleşmesini
İki ile ikinin toplamının, beş ettiğine yemin edersin saatlerce
Ve bir kraliçe düşer gökyüzünden;
Dokunduğu yerde tohumlar,
Baktığı yerde mutluluklar oluşur yüzyıllarca
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!