gözleri açılmamış bir bebeğin uyku mahmurluğundayken
farkına varamadılar gönül saraylarını yerle bir eden kasırgaların
hissedemediler tabanlarında oluşan depremi
doğumu başlayan büyük acıların sancısıyla titreyene dek
ruhları med cezirler içinde dalgalanırken
ve bin parçaya bölünürken umutlar
hayat alınlarına silinmeyecek sayısız izler kazımıştı gizlice
kıyısına tutundukları hayat kayıp gitmişti
rüzgar sinelerinden öperken
derin uykular kadar sağır
ölüm kadar laldı'lar
kekre kokular yayılmıştı tenlerinden dört bir yana
öldü mineler, kederi yağmur gibi içerken
savruldu külleri cennet bahçelerine
bitmeyen bir telaştı
susmayan bir savaş
yavru kuşların çırpınışına benziyordu çaresizlikleri
hayalleri istila edilmiş nilüferlerin intizarıydı
bakışlardaki ürperti
yıkık kentlere benzerler kamelya yüzlü
gözleri mor krizantem, saçları sarı karanfil kokan
ey hayalleri beş paraya satan insancıklar
bir demet gül sunmak yeter mi telafisiz katliamlara
temizlenir mi katran karası vicdanlarınız
süt kokan körpe bedenler
birer birer soldular
gizli kuytularında uyuyadursun uhdeler
içten içe özlemler tüte dursun
yükselirken sevda ateşi yüreklerinde, kim duyar acısını
adı yaşamak olursa ihanetin
ah kirpikleri mor sümbüllü
varsın haksızlık kazansın
ne çıkar idama yargılıyken beyaz lilyumlar
kim görecek perdeler ardındaki sessiz ölümleri
hadi toplayın külleri
örtün çığlıkların yüzünü
08 / 03 / 2010
Nermin ErolKayıt Tarihi : 8.3.2010 00:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!