Kalplerin Şirazesi - Ödüllü Şiiri - Zafe ...

Zafer Şık
Naat Şairi Zafer Şık 1980 - ila ahir?
36

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Kalplerin Şirazesi - Ödüllü

Bir pazartesi geldi bize en kutlu haber
Kalemim ki secdede yüreğimle beraber.
Sen geldin de Şiraze’m, kâinata can geldi
Rahmet dudaklarından ölümsüz derman geldi
Baba eliyle bir kız atılırken çukura
Yıllardır beklenilen lahuti ferman geldi.

Kim tutardı yoksulun, düşmüşün ellerinden
Kim anlardı yağmurun Rahmanî sevincinden!
Kör karanlık düşmüş Şiraze’m yokluğunda
Sana ağlardı sema, Rahip sana bakardı
Bir annenin sancısı nihayet bulduğunda
Güneş Şiraze’m, güneş kutlu kente akardı.
Dünyayı bağistana çeviren bahar senin
Şarktan garba uzanan Şiraze’m, ayar senin.

Nübüvvet gölgen Benî Sa’d yurduna düşerdi
Nurunla en bedevi kavim kemale erdi.
Ne zaman geldin-gittin? Bizlere firak düştü
Yeryüzü mescidinde bize iştiyak düştü
Şiraze’m sana deli, sana mecnun derlerdi
Parmağın kalktığında aya inşikak düştü.

İnşirah yayılırken o en güzel devirden
Sen temizlerdin küfrü beşerin genlerinden.
Gül kokulu rüzgârlar eserdi Nur dağında
‘Ben gidiyorum’ diyen kardeş, müjdeler seni
Yediler dirilirdi sana ümmet çağlarda
Seni söyler Varaka, asuman ağlar seni.
Köleyi sultan kılan sende nakışlar vardı
Bir dağ konuşur, bir çöl aşka hasret yaşardı.

Yer ve gök sana meftun, kehkeşanlar sana ram
Yeryüzü mescidinde sensizlik bize haram!
Yokluğun, baharıma efsunlu yalan oldu
Hicranlı takvimlerde sensizlik hazan oldu
Yüz yirmi dört bin nebi muştular iken seni
Çağdaş (me) deniyete sünnetin nadan oldu!

Seni ağlamalı göz, yürek severken seni
Sana biat ederiz, gökler dinlerken seni.
Senin güzelliğinden devşirmeydi her güzel
Sana benzesin diye verilirdi isimler
Çevrilmezdi geriye sana verilen bir el
Gül adınla başlardı gül devrinden iklimler.
Ellerin dosta şifa, düşmanları yakardı
Kaldırsan ellerini, kameri parçalardı.

Bir varlık savaşında yokluklardan geçerek
Karanlık çemberlerde nurun yol gösterecek.
Bir devrin esrarında köleler hakan oldu
İhbarını hakikat çıkaran zaman oldu
Yarını kuşatırken küfrün şehzadeleri
On asırlık saltanat tarifsiz yalan oldu.

Çağların sayhasıyla beklenen umar senin
Gönlümde ab-ı hayat fışkıran damar senin.
Taşları kuştüyüne çeviren nefesinle
Kutsal neşideler yağardı bir bir Hira’dan
Gülistan mevsimleri yayılırken elinle
Her sözünü Kitab’ta doğrulardı Yaradan.
Adını dillendiren yürekli taşlar vardı
Sende cenneti gören nice bakışlar vardı.

Bir pazartesi geldi bize en kutlu haber
Kalemim ki secdede yüreğimle beraber.
Yeryüzü ikliminde Şiraze’m, ferman sendin
Ötelerden müjdeler getiren canan sendin
Senin intizarınla filizlendi tohumlar
Beş vakit tazelenen Rabbani beyan sendin.
Firakın buldu bizi, yarına özlem kaldı
Ebu Kubeys dağında iblise matem kaldı.
İkrarınla kavuştu nâr ve nur yolculuğu
Hak Kitab’tan beşere tarifsiz merhem kaldı.

Kutludogum.NET naat yarışması mansiyon ödülü (2011)

Zafer Şık
Kayıt Tarihi : 17.5.2011 22:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zafer Şık