Söz geçiremediğin rüyaların,bir saniye ayrı kalmaya tahammülün yokken bin senen de olsa bir kez sarılamayacağını bilmenin yükü, tam da güvendiğin ;sığındığın yerden vurulmuşlukların,...Anlamını yalnızca senin bildiğin şarkılar , o şarkılardaki nanmışlıkların, aldanışların ,mutlu olduğun anlar, buluşma sonrası ayrılıkların, bir sofrada paylaştığın lokmaların, aynı bardaktan içtiğin, ağzında tat bırakan çayın acılığı, bir filmde birlikte ağlamışlıkların, aynı şarkıda kadeh kaldırmışlıkların ,özlemlerin,..Sonrası birbirine yabancı kalmışlığın....
Ve...
Hiçbir kadın ya da erkek,acılarından, çaresizliğinden, vurulmak istemez,güvendiği sığındığı limanda..
Herkesin yanlızca kendisinin bildiği anlamları olan şarkılar,şiirler varmış ,onunla dinlediğinde gözlerine anlamlar yüklediği .Aynı şarkıyı ,onun yokluğunda,yüreğine atılan jilet kesiği sızıyla hüzün ,özlem yükleyerek dinlediği.
Nedense dokundu biraz yazdığımda, okuduğumda. İnsan kendi yazdığı cümlelere de gözleri dolabiliyormuş....
#ağlamakgüzeldir
#sulugöz
Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum
Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından
Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki