Kalem kendi kendine bu devrin bittiğini yazdı,
Birkaç soruyla kendi kendine cevap veremeyen,
Anlamına son vermiş ve anlayışını yenilemiştir.
Anlamı önce mağlup, önce mağlup.
Baba,
Hüznüm gece yatağımda oturur,
Ben gelene kadar dinlen,
Kendine yeni bir anlam verir,
Ve ben,
Tüm saçmalıkları sorgularım,
Bu yüzden,
Benim üzüntüm.
Kaç döngüde kendimi bitireceğim?
Her seferinde uykum kaçıyor, anlıyorsan,
Bir döngü daha açsam, gece dikende,
Anlarsan gül kanar, ölüm doğar, çocuk ölür...
Anla, anla tüm yorgunluğumu,
Kendime sorduğum sorular bunlar,
Ve -kaç tane daha, bir döngü daha soru zamiri ile biter?
Sonum;
Bir saat on altı dakika kendimi ikiye böldüğüm zamandır!
Daha ne kadar?
Bir saat on altı dakika beni kendimden ayırabilir mi?
Sevenin sınırı gözyaşı çukurudur, derdi babam.
Bana sınırlarımı öğrettiğin gibi,
Babamın dediğine takılırdım.
Dertler gönül cisme mana verir,
Ve dilindeki hüznü çoğaltır.
Yoruldum...
Tüm sınırlarımı yıkıyorum baba,
Hüznüm ağır,
Ve sevişmek içimdeki kelebeği öldürür...
Cinsel çiftleşmeden doğan her kelime, her kelime,
Onlar kelebek katilleridir.
Anlamak,
Aslında sevişmek de bir nebze de olsa neşenizi öldürür,
Bir öpücük kendini çatınızdan aşağı atar!
Dudaklarını çatlat.
Ey baba,
Ömrüm kadar kısa hüzünlerim,
Aşkım kadar aceleci,
Acemi olduğum için,
Baba... babam da senin kadar yorgun.
Benim üzüntüm,
Gözyaşlarım söz veriyorum.
Ağlat beni, usulca dökeyim,
Yüzerim, ses çıkarmam,
Gözyaşlarım ter döker geceleri dudaklarımdan,
Her ter kendi yerini arar,
Öldürdüğüm sözlerin.
Benim üzüntüm,
Anla, beni öpmek dudaklarımdan bir devrimdir,
Sarıldığında bütün kuşlar kendilerini çatıdan asarlar.
Bakmak,
Gül kanıyor, ölümüm hala kundakta,
Çocukluğunu öldürür.
Bakmak!
Uyuşukluk ekseninde reformizm,
O da sizin kadar devrimin peşinde.
Çocukluğum, acılarımın çatladığı damar,
Bazen damarlarımda kan dolaşmıyor,
Radikal kararlar çerçevesinde!
Kalbim tüm kanatlarını çırpıyor.
Güller bitiyor gözlerimde,
Ah ben...
Gözyaşlarında diken olmadığını bilmiyor muyum?
Hüzünlerinin kanayan ellerinden haberim yok mu?
Ben tüm fetihlerin yarasıyım,
Her yaradan kanar,
Şiirlere sızarım bütün acılardan,
O,
Bütün hayatlar dilimde kör,
Gözyaşların hep bir katliamdan geçer,
Bütün kıyılar babamın üvey evlatlarıdır.
Gözyaşım: Gökyüzünün tek kiracısı,
Kendini karaya vur!
Geceleri terlemezsem gözyaşlarım asi olur dudaklarımda,
İpsiz kırbaçlanan çocuk kanımı dudağımdan emiyor,
Tokadı babamın sarkmış ağzına vuruyor.
Ey baba,
Gözyaşlarını yendim sonunda,
Kirli paslı afiş alnınızın çatısında öylece duruyor!
Öfkeni adım adım yönetiyorum.
Her adımım intihara meyilli.
İleriye doğru bir adım atarsam sevincim kırbacımda ölür.
Gözyaşlarını yendim sonunda,
Ey baba...
Bir devir daha bitti,
Hüznümü alıp yatağımın üstüne koyuyorum,
Hüzünlerime anlam katıyorum,
Tüm gece,
Ben dinlenirim...
Kayıt Tarihi : 24.3.2023 07:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!