Kaldırımlarda Bir Adam Şiiri - Ferda Çal ...

Ferda Çalışkan
68

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Kaldırımlarda Bir Adam

KALDIRIMLARDA BİR ADAM
Kaldırımlarda bir adam
Elleri ceplerinde yürümekte.
Bileklerinde yedi kıtanın onulmaz nabzı,
Arkasından azgın bir güruh ürümekte.
Ruhunda dünya uykusunun inanılmaz kabzı,
Yürek zelzelesi ruhunu bürümekte.
Kaldırımlarda bir adam
Düşünmekte yalnız,
Otuz yıl durdu kaldı
Düşünmekle yapayalnız…
Ve omzuna dokundu müthiş bir zat
“Kaldır başını” dedi “Uzat göklere uzat!”
“Bırak karanlıkları, senin secdendir azat…”
Verilmemişti daha önce ona böyle bir haber
Uçurtmasını uçurmuştu gökyüzünden bihaber
Otuz yıldır içinde uyuyan tohumdan bir İslam çınarı yetişti
Her daim azametiyle dimdik durdu, gölgesi asırlara erişti
Ben şimdi o gölgede bir tohum; İslamla sulanır biterim
Ufacık bir dalımla dahi o gölgeyi büyütsem daha ne isterim…
O gölgede öğrendim ki; Müslümanlar bir olmalıdır,
Bosna’da bir yaprak incinse burada bin gül solmalıdır
Gazze’de Kudüs’te bir bebek ağlasa gözyaşı yüreğimize dolmalıdır
Bir mümin, zalimleri dünya tarlasından bir ayrık otu gibi yolmalıdır!
Ben şimdi o gölgeye sığınırım;
İslam’ın küfür odunlarıyla kaynatıldığı güğümden
Dünya ile küffarın evlendiği zulüm kokan düğünden
Hecelerin kelime kelime örülüp kursağa dizildiği düğümden
Gözlerimin kan ağlayıp, yine de yıllarca gördüğünden
O gölgeden seslenirim diriliş yankılarıyla mayalanmış yarınlara,
Bir satırım saplansın isterim; İslam’ı yıllarca yiyip asla doymayan karınlara
O gölgeden beslenirim; buram buram İslam kokan arklarından
Yetişip korumak isterim vatanımı ve imanımı küffarın çarklarından
O gölge ki doldurdu bir anda; otuz yıldır dolmayan o sancılı oluklarını
Duyurdu yedi cihanın sağır kulaklarına Müslümanların acılı soluklarını
O gölge ki nefes getirdi kurtulmuş bir nesli getiren Oğuz’dan
Osman’dan Yıldırım’dan, Fatih’ten, Süleyman’dan ve Yavuz’dan
O gölge ki ses getirdi on sekiz bin aleme önder olan Kılavuz’dan (s.a.v)
O gölge ki her daim gururla baktı maziye; alnının akını tamamladı soyundan
Bizleri haberdar etti emperyalizm denen siyonizm denen binbir kirli oyundan
Uyandırdı bizleri “Ecdadın cüzzamlıdır” ninnisiyle uyutulduğumuz batılı koyundan
Adımız yankılanır duyun dedi, Kudüs’ten, Musul’dan, Bosna’dan ve Sofya’dan
Bu yankılara gebe o yüce ses ; bir neslin sancılarını kesti yükselip Ayasofya’dan
O gölge ki Türk’ün adını hiçbir yerde ezdirmedi;
“Allah’ın seçtiği kurtulmuş millet” dedi
Ve göründü fani gözlere Türk’ün asıl ebedi
“Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur” dedi
Ve yüreğim Ay Yıldız’ına vurulur ebedi…
O gölgede köklerim asırlara değer, dallarım arşa
Duyunca Türk’ün binbir meziyetini
O gölgede köklerim sızlar, dallarım kırılır
Duyunca Doğu Türkistan’ın vaziyetini!
Dünya üzerinde kim eziyet görse ecdadım oraya doğar
Bir mazlumun gözyaşında bin tane zalimi boğar!
Ben şimdi nefesimle, sesimle,sözümle, o gölgeye gölge katarım
Sesimi kesecek zalimin ellerine satırlarımı kuşanır batarım
O elleri arkadan bağlar medeniyyet denilen canavarın önüne atarım
Yedi düveli avcunda taşımış ve avuçlarını yalnızca duaya açmış ecdadımın
ebediyyen kapısında yatarım…
Gider Mescid’i Aksa’da yatarım,
Bileklerimden kanım aksa da yatarım
Gider Ayasofya’da yatarım,
Mühürlenmiş yürekler kapısına kilit vursa da yatarım…
Bugünler de geçecek Rabbim’in izniyle bilirim
Küffarı, zalimi altına alacak olan o rahmet selini beklerim
Ben şimdi o selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim…
Ben özümü bilir,özüme güvenirim ayrılmam ecdadımın dizinden
Ben eminim bu Çınar’ın gölgesinden giderim Üstadımın izinden
Gelir mi bir daha bilmem dünyaya Üstad’ınki gibi yürek
Cisminde feraset isminde azamet : NECİP FAZIL KISAKÜREK !
FERDA ÇALIŞKAN

Ferda Çalışkan
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 04:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!