Eskimiş bir beste çalınırken
Şehrimin üstünde
Kaldırım taşlarına döşedim seni
Binlerce milyonlarca adım
Ezdi geçti tenini...
Yağmur olup sızdım oyuklardan
Gökten karları düşürttüm üstüne,
Birkaç iyi adam ellerinde kürekle
Kürediler hepsini...
Fısıldadım yoldan geçenlerin kulaklarına
Şeytanca
Çöpleri dedim atın yerlere
Baksana çöp kutusu kaç adım ötende...
Dinledi zavallılar beni
Hatta arada tükürdü de birkaç kişi
Köpekler kediler en gözden ırak köşelerinde
Yediler yemekleri
Bir iki balık kılçığı bir de kaburga kemiği
Güneş vurunca üstüne artıkların
Koktu leş gibi
Geçerken burunlarını kapadılar sanki sen kokar gibi...
En kötü adamlara ezdirdim.
En haylaz çocuklara
En güzel kadınlar bastı üstüne
Sivri topuklarıyla
Tüm bunlar olurken ben oturuyordum bir parkta
Yalnızdım...
Sinmiştim kendime...
Yine de geçmedi kinim içimde
Karanlık, bir peçe gibi düşünce şehrime
Tek tek söktüm kaldırım taşlarını ellerimle...
attım kirli bir suya gizlice
Bir tek gözlerine kıyamadım
Bahçe duvarına koydum gözlerini
Hani şu senin çiçekler ektiğin kapı girişi
Gelip geçerken görüyorum şimdi...
Havalar günlük güneşlik
yağmur da yağmadı kaç zamandır üstelik;
Ama gözlerin;
Yosun tuttular bir iki aydır,
düşünüyorum da şimdi...
Belki de ağlıyorlar gizli gizli...
Benim gibi....
Kayıt Tarihi : 5.4.2006 15:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrik, selam ve sevgilerimle...
Tebrik, selam ve sevgilerimle...
Şehrimin üstünde
Kaldırım taşlarına döşedim seni
Binlerce milyonlarca adım
Ezdi geçti tenini
__bu ne kin böyleeee:))
esas mesele sen çiyneyip geçebildin mi? onu söyle..
merhaba...
TÜM YORUMLAR (17)