Gerçeğini bilen kim, kalbine kim dokundu?
Her sızı, her ürperti bir cevap değil midir?
Seni değerli kılan ne rengin ne kokundu
Doğarken kulağına ezan, neden okundu?
Yarın için düş kurmak inkılap değil midir?
Güneşten yansıyanı Mecnun Leyla'dan sandı
Çölde umudun adı bir serap değil midir?
Bir yara ki çaresiz bir sabaha uyandı
Bir çare ki bıçağı kaç kemiğe dayandı
Geceye hüznü salan göz mehtap değil midir?
Akarsuyun başında teyemmüme yakındı
Ateşe tapana su ıstırap değil midir?
Kalbini yemiş yamyam vicdanını takındı
Münafık mı gözünden mabedimi sakındı?
Doğru sözü unutmuş dil harap değil midir?
Vicdanın süzmediği her fikir perişandı
Aklını bulandıran mey, şarap değil midir?
Rengin mevkisi yoktu, asıl makam insandı
Kaç Ebu Cehil kibrin doruklarında yandı,
Alemin efendisi de Arap değil midir?
Hangi yürekten çaldı kızıllığı ikindi
Zamanın şulesiyle yanan kalp değil midir?
Ne derdini unuttuk ne de sancısı dindi
Kerbeladan bu yana her mazlum Hüseyindi
Yandıkça sevdasını anan, kalp değil midir?
İsmail Uysal
Kayıt Tarihi : 18.2.2021 07:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!