Görüyorum rengini, yalnızlığının.
Koyu kaldırım,
Loş ışıklar,
Baş edemeyeceğim devler çıkıyor önüme.
Durgun saatlerinde günün,
Kendime yol alıyorum.
Gergef işlediğim tenhalarında...
Şehir aynı şehir mi?
Aynı mı esen rüzgâr?
Bin umutla, bin bir yeniliğe açılan,
Pencerelerden bakan çocukların merakı…
Ve yine...
İşte yine...
Aradığını bulamayan,
O çocukların hüznü çöküyor,
Sessiz, mahzun göz bebeklerime...
Köprünün altından çok sular geçer.
Köpürtür mü denizleri, hasretin?
Ben, köpüklü kahve fincanlarının
Telvesinde, çökmüş iç kabarması.
Bilinmez, kaç vakti bulur düzelmem.
Saçlarına takılmış,
Gözlerinde büyüyen,
Bana üç yol görünür;
Üçü de bilinmeyen...
Sen benim çıkmaz sokağım,
Varıp varıp dayandığım.
Bilinmeyene uzanan elim,
Gecelerden gelen sesim,
Kayıp zamanlarım,
Sönük beklentilerim,
Aşındırdığım yollar.
Kaybım,
Kalbim,
Gaibim...
Kayıt Tarihi : 18.3.2019 11:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!