KAHRAMAN ŞİİRLERİ

dalgalan ey yüreğim
umutlarını senden kaçıran
asi rüzgarlarda,
artık
hayallerimdeki boşluksun benim
kafesinde esirken aşkın
bir masal yazıyordum aslında
..

Usul usul cennete süzülüp
Korkusuzca uçurumlardan atlayan

Sinmiş gül kokuları eşliğinde
Sevgilinin saçlarını okşayıp
Göklerin efendilerini koruyan
Deli rüzgarlar varmış tepelerde.
..

Akıllı
Lafta gözü pek
Üstüne yok tek
Aslanım hepyek
Kahraman Millet! ,

Hele bir tanesi adamakıllı en kuvvetli deha akıllı
..

Bir kahraman aradı düşlerim
Yaşamın viraneliğinde..
Ve seni yarattı ruhum..
Gibi yapmadım...
Gibi sevmedim...
Buna rağmen..gibi.. hissettin..

..

İki küçük daireden bir benliğe dokunmak
Bitmeyen bir cümleye nokta koymaya çalışmak
Seninle olmayan kafiyeye inanmamak
Sonra da bir hikayeye ikinci dereceden kahraman olmak..
Haklıymışsın istanbul kardeş
Meğer ne zormuş aşk deneni anlatmak!
..

Varlığımızı hîbe ettiğimiz o tutkuydu
beklentilerimizi dev dalgalarla çarpan

istesek çözülebilirdi ellerimiz
gitgide artan bir ihtirasla sarıldık oysa ki
razıydık tadıp durduğumuz acıya

..

Duraklarıdan biriydi
Sevdanın adının kazılı olduğu
Çoğu kahramanının isimlerini bile
Okunamaz hale getirmişti zaman

Yazların hatırası belli viran halinden
Ne aşıklar geçmiş gölgesinden
..

Sandalına aşık yaşlı bir balıkçı
Günün ilk ışıklarıyla açılır denize
Balıklarla beraber birkaç dize
Benim şiirlerimden söyleşir

Pek de yufkadır yüreği
Hüzünlü balıkları serbest bırakır
..

Fatih İstanbul’u aldığı zaman
Şehit oldu orda nice kahraman
Şafak ağarırken okunur ezan
Evliya yatağı güzel İstanbul

Kucağında ne garipler barınır
Bahar gelir örtüsüne bürünür
..

Ölene kadar ölümsüzdür her insan
Ölene kadar savaşçı
Ölene kadar kahraman

Ödünç alınmış bir kitapsa eğer hayat
Okunmak için Tanrı'dan
Sonuna kadar sorumludur her insan
..

Önce gölgen kayboldu,ardından ayak seslerin
Peşi sıra kokun,bir toz bulutu gibi dağıldı üstümde
Düşler,umutlar,tutkular derken...
Hatıralar,hatıralar eksik kalırmı hiç,onlarda terk ettiler birer birer
Şimdi biz artık neyiz biliyor musun?
Terk edilmiş bir dün,umutsuz bir yarınız
Varlığımız alaca bir şal gibi akıp gidecek omuzlarımızdan.
..

Yurdumun dört bucağında
Yatan benim benim diyor
Keş bahar bülbülü gibi
Öten benim benim diyor

Savaşırlar dağlarınan
İman dolu ağlarınan
..

Göç olur her sene topraklarına
Yerim yok demezsin koca istanbul
Saymadım içinde kaç millet yaşar
Manav Remzi'nin yuvası şehir

Yakamoz suyunda bir başka güzel
Oltam var mavinde bir kısmet bekler
..

Bazen
birilerinin ölümü uyandırır birilerini
açılır paslı kilitler
yıkılır köhne yapılar
kimi ölümler üstüne
kurulur yeni yapılar
gülen emeklerin üstünden
..

Hani sadece şekli uyar diye simgeydi
Hani o kanlı ve çirkin bir et parçasıydı
Hani beyindi duyguların merkezi
Peki her akşam neden bu göğsümdeki sızı

Her organa can pompalayan o
Heyecan ve korkuda iki kat atan o
..

Ne sevilen oldum ne de kahraman
Bir sevenim olacak ama ne zaman
Ben birine vuruldum halim yaman
Karşılıksız sevmişim çekerim aman

Birgün mutlu hayatım birgün çok acı
Aklıma gelir aşklar çekerim sancı
..

Şarkı oldum dillerde
Kalem oldum ellerde
Mutluluk oldum tellerde
Yine unutuldum,yine unutuldum.

Gül olsam dallarda,koklasalar
Tat olsam ballarda,yoklasalar
..

yıllar yıllar evvel
denizden gelen bir adam
dolaşıyor
ayyaşların arasında
dalgın düşünceli
biraz da endişeli
dönüp duruyor
..

Zoraki kahraman değilim aslında.
Sadece ve sadece şeklimle fonumu karıştırıyorum.
Şiire geniş açı kazandırabilmek için
İç acılaraımı hesaplıyorum
..

Yüreğime saplanıp seni yerçekiminden
Kurtardığı günden beri,
Zaman silgisinin artıklarındaki
Yaşanmışlıklarım;
Riskli bir operasyondun içimde.
Devlerin aşkının büyük olduğu
Bir varmış bir yokmuş masalında
..