Hattatlar ürperir nedense,
O bilgenin çehresini, taşa kazımaktan,
Ve gizlenirler, mağaranın en loş köşesine.
*
Babilli yontucu bir kız, heves etti,
O kâhinin suretini, kile dökmeye,
Soğuk mermerin, dilsizliğine güvenerek.
*
Başına geleceklerden bihaber,
Eskil bir kuruntu diye varsayarak,
Çekicini vurdu, zamanın paslı kilidine.
*
Defineydi, uyumun imgesi parmaklarında,
Ve işledi gerdanına kadar asmayı,
Kutsandı, topraktaki can suyu.
*
Zeytinin yağı, damlarken oymaya,
Taşın nefesi, karıştı toza,
Mühürlendi dudaklar sessizce.
*
Meşalenin alevini, alnına sürerken,
Devirler öncesi,
Unutulmuş bir yazıt okundu.
*
Bir tılsım çözüldü aniden,
Gölge düştü, atölyenin duvarına,
Taş canlandı, usta dondu.
*
Kaderin hükmü kazındı levhaya,
Yıldızlar şahitlik etti bu ana,
Sırrın ağırlığı, çöktü omuzlara.
*
Kâhinler, zifiride göçmeli,
Şafak sökmeden, toprağa dönmeli,
Efsun bozulmadan evvel.
Kayıt Tarihi : 14.12.2025 15:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!