Hangi şehirin elması
Kağızman’ın elmasına benzer?
Bir muamma.
Kağızman’ın
Elması umut,sevda
Feriktir kızıl ve al
Tadı bir hoş
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
üstadım;
kağızmanın narını kişnişini yedim ama elmasını yemedim..ama kağızmana gittim yemyeşil çok beğendim..
güzel çalışmanızı beğenerek okudum.. çok çok güzeldi..
mutlu yıllar dilerim.
kutlarım saygın kaleminizi ve sevgi dolu yüreğinizi..tam puan 10.
akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz
Yolcuların uğramadığı
Güllerin açmadığı
Sevginin bittiği
Bir çağda yada bir dönemde
Yada öldüğümü anladığım an.
İnsanın yaşadığı,mutlu olduğu,doydu yer gibisi varmı.
Kutluyorum çok güzel anlatmışsınız.
Yine memleket kokuyordu dizeleriniz ve yine özlem ve hasret doluydu Mehmet abi.
Yüreginize ve kaleminize saglik. umarim bir gün bur memleket özlemimiz de dinecek
saygi ve selamlarimla
KAĞIZMANIN ELMASI
KAYSERİNİN PASTIRMASI
MALATYANIN KAYSISI
BU YİYECEKLERLE, GELSİN FİKRETİN MASASI
FİKRET GÜRSOY
TEBRİKLER EFENDİM. 10+
Evet hepimizin yurduna, iline, ata ocağına düşkünlügü bilinir.
Çünkü orada doğmuşuz orada tanımışız hayatı: Belki orada onyamışız ıkk oyunumuzu orada arkaşlarımız olmuş.
Orada sevdalanmışız orada sevmişiz ilk sevğilimizi Tatmışız. Belki çocukluk aşkı yaşamışız o topraklarad.
Oranın suyu havası doğası bir başkadır bizim gözümüzdeç Oramın meyvasinin bir başkadır tadi damağımızda dır hala.
Kalemine saglık dost güzel dile getirmişin özlemiini ve hasretini.
Sayğılar.
sanayinin kirletmediği her yer güzeldir
34 yıl önce kaleme almışsınız sevgili dost bir asrın 3 te 1 kadar zaman
teknoloji hangi seviyeye gelirse gelsin insanla özüne dönecektir
çocukluğumun hatıralarını yad etmeme sebep oldunuz teşekkürler
Tebrik eder güzel paylaşımın için teşekürlerimi iletir sevgi ve saygılar sunarım.
elmanın alına neler sığdırdın neler şair..
Al dalda bir kızıl elma daha
Nereye gidersen git
Nerde olursan ol
Hangi şehirde,
Hangi diyarda olursan ol
O tat hâlen dilinde
Hemşehrim Kağızmanın narı varken,elmasının lafımı olur:)) Şaka tabiki,o tatalar unutulmaz,şiirin harika,yüreğine sağlık,saygı ve selamlar...
Tabiki memleket duygusu önemli bir duygudur, ben biraz daha farklı bakıyorum hayata, nerede ölürsem oraya gömün, öbür tarafın karsı, ankarası, diyarbakırı yok, toprak sa her yerde topraktır. Duygularınızı saygıyla alıyor ve saygılarımı sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta