ultraviyole aşkların bronzlaştırdığı kan kırmızısı kalplerden biriyim,
odacıklarından evcil alyuvarlar saçan…
devrik cümle ihtilalleri için onlarca masum kalemin mürekkebini akıttım
cengiz’in askerlerini sıfırla çarpıp ömür biçtim orta asya’ya
Elbet cinnetler parlatabilirsiniz yangınlarımda! !
Nasıl başlamalı bir şiire?
Güverteye nasıl çekmeliysek bir balık ağını işte öyle..
Senin gibi başlamalı çoğu zaman …
Severek ve farkında olmadan…
Kim bilir hangi majorundasın şarkımızın…
etrafı iyice kollamadan tükürüyorum, şehrin soğuk garlarına….
anasını satayım diye başlayan ne kadar cümle varsa,
yalancı şairlerin küçük vefatlarında soysuzlaştırıyorum….
enfeksiyon, fonksiyonlarını yitirip,çıkmak üzereyken herhangi bir arka kapıdan …
aynaya sırtımı dönüyorum,
bu işi daha fazla zorlaştırmadan ehliyet ruhsat soruyorum,
Bilir misin pişmalıkların bir aynadaki halini?
Fark edebilir misin gözlerindeki ışıltıları?
Anlayabilir misin acami bir şairin içindeki tutkuyu?
Peki hak verebilir misin tüm bunlara?
Hak vermemek elde değil aslında dün öğle vakti potansiyelinden sonra...
Beyaz ama mat bir perdenin kırdığı ışıklarla yazıyorum tüm bunları,
Pembe şapkalı küçük kızın gözlerinin ahında yudumladım bir fincan kahvemi..
Ters çevirip fal bakmak istedim önce,
Garip karartılara anlam vermek,
O karartılardan büyük aşklar doğurmak,tel örgülerle çevrili....
Issız sokaklara attım kendimi,
Her köşebaşında sen vardın sanki....
İşte gidiyorum Ankara...
Kurtuluyorsun benden....
Nice şairler gördün geçirdin kim bilir...
Ne fark ederki?
Ankara on dördündeki gözler olmasada Ankara!
Dünya ben olmasamda dönüyor,ben olsamda...
Hikayenin başında,sen deniz yıldızı oluyorsun, ben kutup yıldızı…
Ve ister istemez gökyüzü oluyorsun …kutup yıldızının sahibi…
Ben ise sadece zavallı bir deniz oluyorum her gece,
Kaçıp gidebileceğin,
karaya çıkabileceğin bir ıslaklık olarak yer ediyorum sandığın en uç köşesinde….
Sonumu beklerken bir kez daha aşık oluyorum sana…
Mevsimler alay ediyor benle
Hani ilkbaharda açardı çiçekler,
Hani yaz sabahları parlardı asi güneş,
Peki nerede kış akşamları şenlenen evler?
Dünya alay etmiş olmalı benle.
Sen dünyanın en güzel çiçeğiydin,
hangi derviş hangi toy oğlana nasihat eyler?
hangi istiridye avcısı boş istiridye çıkarmış bugüne kadar?
çocukluğumun süper kahramanı bir sevgili,
ve kanatları kemikten bir gece meleği...
yine bir şiire başlamadan önce,çocukluğumun herhangi bir sonbaharında,
mini bir kırsal tenhada,
koşun...
birer meşale alın ve koşun...
size acıyı yok etme fırsatı veriyorum...
tek bir yürek hasretsiz kalmayacak büyük acılara!
koşun...
ateşe verin heryeri...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!