Kafiye uysun da
Şekil yerine otursun diye
Yazmadım ben şiirlerimi
Bir ölçüm bir sınırım yoktu ki benim
İçimden geldiği gibi
Kendime öykünerek yazdım
Yaşadıklarımı, duyduklarımı
Duymak istediklerimi
Ya da duyurmak istediklerimi
Her diken batışında
Her gül açısında
Tavşandan şapka çıkınca
Bir şey geldi mi zihnime
Tut tutabilirsen parmaklarımı
Ne dağlar
Ne tepeler
Aşarım ben yazdıklarımda
Soğuk bir su içerim bilmediğim diyarlarda
Bilmediğim çeşmelerde
Misketleri çalındığında
Oturup bir çocukla ağlarım ben
Tarihi baştan yazarım
Pamuk dedelerimin, ninelerimin hikayelerinde
İçim acır kırılan bir dalı gördüğümde
Çaresiz susmam yazarım ben
Hepsinde ötesi hayatı yaşarım ben
Kendi tavında kendi acımasızlığında
Kaç mutluluk resmi gösterebilirsiniz bana
Sonsuza kadar süren
Sonsuza kadar yaşanan
Sonsuza kadar uzanan şiirler yazarım ben.
Zorlamayla şiir yazacağıma
Mağaranın duvarlarına resim yapan
Mağara adamı olurum daha iyi
Süslü cümleler yorar beni
Bazen Bakkaldan ekmek ister gibi
Bazen çeşmeden su içer gibi
Bazen de rüyamda yaşadığım gibi
İçimden geldiği gibi yazarım ben.
Kafiye uysun diye
Yazmadım ben
Ortalıkta
“Beni yaz” diye bağıran öksüz cümleleri
Toparlayıp bir araya
Öperek yanaklarında
Salıyorum kendi tabiatlarına
Kafiye uysun diye değil
İçimin istediği için yazıyorum ben
Biliyorum ben olmasam da
Biri yazacak bu garip
Çok garip şiirleri..
Kayıt Tarihi : 4.11.2004 00:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)