“Sana; ne yazdıklarım seni anlatabilir,
ne de sen anlattıklarımdan bir şey anlayabilirsin.
Sen sadece benim, yaşadıklarımda ya da yaşayamayacaklarımda gizlisin.”
(duymadın bu sabah günaydın dediğimi, uyuyor musun)
sana mavi masallarıma yerleştirilmiş, ağaç dallarımdan sesleniyorum
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Sana; ne yazdıklarım seni anlatabilir ne de sen anlattıklarımdan bir şey anlayabilirsin. Sen sadece, yaşadıklarımda ya da yaşayamayacaklarımda gizlisin.” diyor işte.
Doğrudur, anlaşılmayan bir tarafı hep vardır sevdanın.
Ne kadar anladığımızı ve anlaşıldığımızı varsaysak bile bu böyledir.
şiirin ana teması hikayesinde.....
yazarız yazarız bitimsiz ...sessiz günaydınlar göndeririz habersiz ...hissedermi ne dersiniz....
hissediyorsun işte
acıtan zaman ve mekanın dövüşüdür, kurgum boşalmış buna ağlıyorum
attığım her adım da ters yöne dönüyor saat, ne yapsam düzeltemiyorum
ama bak senin denizlerinden doğan güneş, benim gözlerime de düşüyor
kimse uyanmadan sarıl bana, aynı bardaktan içmek için çay getiriyorum
… istiyor musun.
bir telapati yaratmak ..olmuş kalemin ucu
yumuşacık ipek imsi duygulalr gizlenmiş aslında satır aralarına....
sevgili arkadaşım yine o kadar güzelki ve yazmak size o kadar yakışıyorki......
müzeyyen başkır
bilmediklerim yanında hiç kalan bilmelerim vardır; aval aval yüzüme bakarlar...okul görmemiş çocuklar gibidir onlar.hani bir kalem tutştursam ellerine, bir de sayfaları çizgisiz defter, yoktur ki yazacakları hiç bir şey...sadece çiziktiriler beyazlığı ve ve yüzüm sayfa üstüne düşen plato!...
yeşil suyumda şiirim benim...
kutluyorum, selam ve sevgiyle...
Emsalsiz şiirinizi etkili müziği eşliğinde okudum; tebrikler ve her hafta bizlere armağan ettiğiniz şiirleriniz için teşekkürler...Eksik olmayın sevgiyle kalın. Nadide şiirlerinizde buluşmak üzre çok selam ediyorum...
“Sana; ne yazdıklarım seni anlatabilir,
ne de sen anlattıklarımdan bir şey anlayabilirsin.
Sen sadece benim, yaşadıklarımda ya da yaşayamayacaklarımda gizlisin.”
(duymadın bu sabah günaydın dediğimi, uyuyor musun)
sana mavi masallarıma yerleştirilmiş, ağaç dallarımdan sesleniyorum
karanlıklarımda aydınlık ol ya da hürriyetime çıksın adın, demiyorum
düştüğü zaman gözlerime, sadece satır başlarımda kalmasın gözlerin
beni yazılmamış sözcükler ve ses verilmemiş seslerden tanı diyorum
… anlıyor musun.
anlıyorsun işte
ne renkti sevdiğim şehrin bulutları, karşı sahilini çoktan unuttuğum
havası deniz suyu kokardı galiba, mevsimleri bahar mıydı soluduğum
bunlarla parçalanıyor düşlerim benim, hasretim gölgesiz koca bir çınar
her biri çiy tanesi olup büyürken yapraklar, ne kadar kötü üşüyorum
… biliyor musun.
biliyorsun işte
buz tutmuş damar yollarımda buzkıranım yok, tek başıma korkuyorum
bin halay çekilse bile etrafımda, en uzak kuytuya saklanıp susuyorum
yani düşman başına desem yakışmaz ki, hasretin sadece bende kalmalı
ve bundandır işte her sabah sana, ucu yanık kokulu çiçekler yolluyorum
… duyuyor musun.
duyuyorsun işte
denizin dalgaları boğazımıza kadar anason bastıkça, nasıl da gülüyorum
karşımızda gün batırırken kucak boyu öteler, ben menekşe topluyorum
rüzgarın uçurması bahane saçlara, maksat alnın gece ateşinde yansın
çünkü ben öyle seviyorum ve şimdi senin en sevdiğin şarkıyı söylüyorum
… dinliyor musun.
dinliyorsun işte
pencerenden giren seher yelidir sesim, her makamda üstünü örtüyorum
gözlerin tavanda ve yüreğinde acabalar, ama aynı filmi bende izliyorum
birden dallara uzanıyor ellerin, koparmak değil okşamak için bereketi
içim nasıl dağılıyor o an, çöl sıcağına düşen kutup beyazına dönüyorum
… hissediyor musun.
hissediyorsun işte
acıtan zaman ve mekanın dövüşüdür, kurgum boşalmış buna ağlıyorum
attığım her adım da ters yöne dönüyor saat, ne yapsam düzeltemiyorum
ama bak senin denizlerinden doğan güneş, benim gözlerime de düşüyor
kimse uyanmadan sarıl bana, aynı bardaktan içmek için çay getiriyorum
… istiyor musun.
(yüreğin çok uzaklara dalmış gitmiş, neler düşünüyorsun)...
...Fazla düşünmeden diyorum ki...sizin kaleminiz sihirli...harikalar yaratıyor...çok beğendim çok çoook..daha nasıl bir paylaşım olabilirdi ki..lütfen saygılarımı kabul edin..
KALEMİNİZE VE EMEĞİNİZE SAĞLIK ÜSTADIM,
TEBRİKLER..
tebrikler üstadım.....sevgiler..
Velut şair,yaşam anlamlaştıkça sevdalar da büyüyor.Sevdanın anlaşılamayan yüzü şiirleri doğuruyor.
Kutluyorum...
Sevdaytı betimleyen duyarlı ve duygulu dizeler güzeldi Cevat Bey, kutlarım. Sevgilerimle esen kalın!
Sevgili üstad kendine has üslubunla anlatımlı anlaşılır içten mısralar ..Böyle anlatılırda anlanmazmı
Nekadar kötü üşüyorum biliyormusun. Harikaydı Sayın çeştepe sizin şiirlerinizi okumak bana haz veriyor Yüreginize saglık
Bu şiir ile ilgili 87 tane yorum bulunmakta